17 Mayıs 2015 Pazar

KALP ATIŞI VE ÇALIŞMA SİSTEMİ


BİR MAKİNE DÜŞÜNÜN. HEM KENDİ İÇİNDE KENDİ ELEKTRİĞİNİ ÜRETECEK HEM DE BU ELEKTRİKLE  YILLARCA ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEK. MÜMKÜN DEĞİL. ANCAK BÖYLE BİR MAKİNE DÜNYADAKİ 7 MİLYAR İNSANIN VÜCUDUNDA MEVCUT. KENDİ ELEKTRİĞİNİ ÜRETEN BİR JENERATÖRE VE ARIZALANDIĞINDA DEVREYE GİREN YEDEK BİR JENERATÖRE SAHİP OLAN MÜKEMMEL BİR YARATILIŞ KALP.


Kalpteki atışın neyin sağladığını hiç düşündünüz mü? Kalp sürekli çalışan bir pompayı andıran bir kastır. Otomatik olarak saatlerce, günlerce hatta onlarca sene çalışan bir pompa. . Tüm organlara, hücrelere kan ve ihtiyaç duyulan tüm maddelerin taşınmasını sağlayan ve işlevini yitirdiğinde insanın ölümüyle sonuçlanan kalp, bu hayati görevlerini elektrik enerjisi sayesinde gerçekleştirir. Kalbin her atışı kalp içindeki elektrik sinyallerin faaliyeti ile oluşmaktadır.

Yetişkin bir insan da kalp yaklaşık olarak dakika da 70, günde 100.000 ve yılda 40 milyon kez atar. Kalp ritminde bir bozukluk ya da yetersizlik oluştuğunda ameliyatla insanın kalbine pil takılır ve bu alet kalp kasları yetersiz kaldığı noktada elektrik üreterek kalbi çalıştırır. Peki, şuan da dünyada yaşayan 7 milyar insanın her sene 40 milyon kez atan kalpleri elektriği nereden üretirler.

İşte bu sorunun cevabı; Kalbin yaşam boyunca kendi elektriğini kendisi üretebilecek şekilde tasarlanmış mükemmel bir organdır. Yaşamımız için vazgeçilmez organ olan kalbimiz tüm fonksiyonlarını kendi ürettiği elektrik enerjisi sayesinde gerçekleştirir. Doktorların kalp fonksiyonlarının tamamen durması halinde elektrik akımı uygulamalarının nedeni de budur.

Kalbin atışını sağlayan enerji kalbe dışarıdan gelmez. Kan pompalama görevi yerine getirmek için enerjiyi kendi içinde üreten bir motordur. Elektrik kalp kaslarının kasılması sonucunda üretilir. İnsan kalbinde 2 türlü hücre bulunur. Bunlar iletken hücreler ve kas hücreleridir. İletken hücreler elektrik sinyallerini kas hücrelerine iletmekle, kas hücreleri de dakika 70 kere kanı pompalamakla yükümlüdür.


PEKİ, BU JENERATÖR NASIL ELEKTRİK ÜRETİR.


Kalbin sağ kulakçığında SA ( sino-atrial) adı verilen bir doku düğümü mevcuttur. Kalbin bu bölümü kalbe elektrik sağlayan ana jeneratör görevi görür. SA kalbin sağ kulakçığın üst kısmına yerleşmiş olan özelleşmiş elektriksel doku demetidir. Burada bulunan hücreler kalp kaslarının ritmik olarak kasılmalarını için harekete geçiren elektrik uyarılarını başlatırlar. Bu uyarılar kalbe yayılır ve kalpteki dört odacığın da doğru bir zamanlama ile büzülmesini sağlar. Yani kalpteki SA nodu kan ile dolduğunda orada üretilen elektrik sinyali sağ ve sol karıncıktaki bütün hücrelere yayılır. Bu elektrik uyarıları kalbin diğer tarafına o kadar hızlı gider ki tüm hücreler bir kerede atıyormuş gibi gözükür.

Her kalp hücresi kalp atışını başlatan enerjiyi kendi üretir. Adeta canlı bir pil gibi görev yapan kalp hücreleri kanda bolca bulunan iki element vasıtasıyla elektrik üretirler. Sodyum ve Potasyum. Her iki elementi meydana getiren atomlar sık sık negatif yüklü bir elektron kaybeder, böylece pozitif yüklü hale gelirler. Bu yüklü atomlara iyon denilir.

Kalp hücreleri yüksek oranda potasyum iyonu içerirken hücrelerin dışındaki sıvı sodyum bakımından zengindir. Hücre zarı sürekli, sodyumu kalp kaslarından dışarı ve potasyumu  içeri pompalar. Zar sodyumu, potasyumu içeri alışından daha hızlı pompaladığı için hücrenin dışında pozitif yük oluşur. Pozitif yük belirli bir seviye ulaşınca akım aniden tersine döner ve sodyum iyonları hücreye geri girer. Bu ani değişim bir elektrik yükü meydana gelmesi sağlar ve kalp hücresi büzülerek geri çekilir. Böylece hücreye enerji yüklenmiş olur.

Sunu da hatırlatmak isterim. Kalpteki tüm hücreler elektrik uyarısı üretme kabiliyetine sahip olsa da kalbin özel bir bölümü olan SA nodu denilen sağ kulakçığındaki dokunun aslında kalbin tüm elektriksel faaliyetlerinden ve atışından sorumlu olan merkezdir.

KALPTEKİ YEDEK JENERATÖR AV NODU

Bir de kalpte AV nodu denilen kulakçık ve karıncıklar arasında yer alan AV nodu denilen bir doku demeti vardır. Kalpteki elektrik akımını azaltmak, kalp atışını ve kanın vücuda pompalanmasında görevlidir.

Kalp atışlarının bir ritim içerisinde olması son derece önemlidir. Hücrelerdeki elektrik akımının bozukluğu, akımın başlama zamanına ve hızına bağlıdır. Erken başlayan bir elektrik akımı, kalbin önceden atmasına ya da yeterli kasılmanın gerçekleşememesine neden olur.
 Aynı şekilde çok geç kalan veya gerçekleşmeyen bir kalp atışı sonucu, elektrik uyarıları yavaşlar ya da hızlanır; bu da çeşitli kalp rahatsızlıklarına sebep olur. Bu bakımdan kalpteki tasarımın yanı sıra işleyişi de kusursuz olmalıdır. Nitekim kalpteki yedek sistemler bu önemli görevin aksamadan yerine getirilmesini sağlarlar.

AV nodunun elektrik akımını yavaşlatıp, kalp atışını ve kanın vücuda pompalanmasını düzenlemenin dışında, insan hayatı için son derece önemli bir görevi daha vardır. Bu kas yumrusu ana jeneratörde bir aksaklık olduğu zaman onun yerine geçer ve yedek bir jeneratör görevi görür.
 Diğer bir deyişle SA nodu zarar görürse, AV nodu kalp atışını ve ritmini düzenleme görevini devralır. Yedek jeneratör asıl güç kaynağı kadar güçlü sinyaller üretemez (dakikada 40-50 sinyal üretir), ancak ürettiği sinyaller kalbin görevine devam etmesini sağlaması için yeterlidir. Nitekim kalpteki ana jeneratörün SA nodu herhangi bir sebeple çalışmadığı durumlarda 20 yıl kadar yaşayan kişilere rastlanmıştır

Kalp kendisi için gerekli elektriği üretirken kendisine has bir sistemle çalışır. Kalbin atmasını sağlayan ve kalp kası denen kas vücudumuzdaki diğer tüm kaslardan farklıdır. Vücuttaki kas hücreleri sadece sinir sistemi uyarıda bulunca kasılır. Oysa kalp hücreleri kendi kendilerine kasılırlar. Bu hücrelerin kendi elektriksel akımlarını başlatma ve yayma özellikleri vardır.

Ama bu elektriksel olay yani kan hücrelerin elektrik üretmesi tek başına yeterli değildir. Öncelikle bu hücreler doğru sıralamada bir araya gelmelidir. Yalnızca bir arada bulunmaları da yeterli değildir. Bu hücreler birbiriyle sözleşmişcesine hep beraber elektrik üretmelidirler.

 Ayrıca bu üretimin belirli, bir ritim içinde olması gerekir. Her hücrenin elinde bir kronometre olmalı, bu hücreler hiç şaşırmadan 0.83 saniyede bir hareket etmelidirler. Dahası bu hücreler bu üretimi bir ömür boyu hiç yorulmadan sürdürmelidirler. Ayrıca kalbi çalıştıracak elektrik akımın miktarını tam olarak bilmeli daha az veya daha fazla değil, tam ihtiyaç duyulan büyüklükte elektrik akımı üretirler.

Sonuç olarak her bir kalp hücresinin elektriksel akımları başlama ve yayma özelliği olmasına rağmen hiç biri birbirinden bağımsız olarak kasılmazlar ve kendilerini kontrol eden elektriksel sistemin talimatına aykırı davranmazlar.

Yani biri kasılırken diğeri gevşemek suretiyle kalbin çalışmasını sekteye uğratacak bir kargaşaya düşmezler. Bütün hücreler ileri derecede uyum ve ahenk içinde hareket ederek elektrik üretirler. Yani kusursuz bir uyum içinde hareket ederler.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder