12 Mayıs 2015 Salı

AYAKLARIMIZ VE YAPISI

AYAKLARIMIZ VE YAPISI

HİÇ DÜŞÜNDÜNÜZ MÜ AYAKLARIMIZ KİLOLARCA AĞIRLIĞINDAKİ VÜCUDUMUZU YILLARCA KENDİLERİNE HİÇ ZARAR VERMEDEN EZİLİP BÜKÜLMEDEN NASIL TAŞIR. DÜNYADAKİ 7 MİLYAR İNSANIN AYAĞINDA 26 KEMİK 200 BAĞ VE 40 KASTAN OLUŞAN HARİKA BİR SANAT ESERİ VARDIR.

İnsan ayağı vücudun en kompleks yapısına sahip mühendislik harikalarından biridir. Ayak yürüme, atlama ve koşma sırasında kas ve iskelet sisteminin vücut yükünü taşıyarak dağıtan bölümüdür. Ayaklar vücudun en alt kısmında bulunan ve yürümeyi sağlayan, dik durmaya yarayan, vücudun duruş değişikliğinde denge sağlayan organdır.

 Vücudun tüm yükünü taşıdıkları için, tabandan temas ederek fiziksel açıdan en çok zorlanan organlardır. Ayaklar vücudun en önemli köprüsü durumundadır. Hakikaten ebadına göre ayaklar kadar üzerinde ağırlık taşıyan başka bir köprü düşünülemez.

-Kaslar ve Kemiklerimiz Arasında Özel Koordinasyon Var.

Ayaklar toplam 26 kemikten oluşur. Bunların 12 tanesi yük taşımak için gerekli olan tarak ve bilek kısmında, 14 tanesi ise yürüme anında itici güç olarak kullanılan parmak kemiklerine aittir. Ayaktaki sekiz yay mükemmel bir iş çıkartarak vücut ağırlığını dağıtır, bu sırada 200 adet bağ, ayaktaki 26 kemiği kontrol eden 40 farklı kası koordine eder. Kemikler, kaslar ve bağlar aralarında ileri derecede uyum ve yardımlaşmaya çalışarak insan vücudunun bütün yükünü taşırlar. Kompleks kan damarlarından ve sinirlerden oluşan bir sistem ayakları vücuda bağlar.

-Ayak Tabanının Kavisli Şekilde Olması Özel Bir Gerekliliktir.

Kavisli şekil vücut ağırlığına karşı, kemiklere destek verir. Bu kavisten yoksun olan düztabanlar bu yüzden yürüme zorluğu çekerler. Kemerli yapılar taşıyıcı sistemleri dayanıklı hale getirdiği için insanların yaptığı binalarda ve köprülerde de kullanılır.

-Ayak Kaslarının Dizilişinde Kusursuz Plan Var.

Ayaklar hareketlerin kolaylıkla yapılmasını sağlamak için oldukça fazla kasla kaplanmıştır. Bu kasların 13 tanesi ayaküstünde, 17 tanesi ayakaltında yer alır. Hareketi sağlamak amacıyla ayaküstündeki kasların 6 tanesi baldırdan, 7 tanesi ise ayak sırtından gelir. Ayak tabanındaki 17 kasın 2 tanesi baldırdan, 15 tanesi ise ayak tabanından gelir.

Ayak tabanındaki kasların çok sayıda hem de kalın ve kuvvetli olarak yaratılmasının anlamı, ayak tabanın çok fazla yükle karşı karşıya kalmasıdır. Bu kasların diziliş yönü de vücut ağırlığının daha fazla bindiği yerleri desteklemek üzere özel olarak yaratılmıştır. Örneğin ayak kemerinin altındaki kaslar kasılarak kemeri desteklemek üzere özel olarak yaratılmıştır.

 Örneğin ayak kemerinin altındaki kaslar kemeri destekler ve yastık görevi görerek hem ağırlığın taşınmasına, dağıtılmasına hem de dengenin sağlanmasına yardımcı olur. Ayağın diğer bölümlerine yerleştirilmiş olan kaslar da aynı şekilde itme ve çekme yönünde eşit kuvvet sağlayarak ayaklarına ağrımadan, dengeyi bozmadan ve her türlü hareketi kolaylıkla yapmalarını sağlar. Ayaktaki bütün kasların seçilmiş olan yapışma yerleri biraz ileri veya biraz geri alacak şekilde değiştirmeye kalkarsanız ayak fonksiyonları bozulur ve dengesi alt üst olur. Asla bu şekilde bir yürüyüşe sahip olamazsınız.

-Ağırlığa Karşı Gösterdikleri Dayanıklılık.

Nasıl otomobilin gaz pedalına basıldığında pedal kaldıraç gibi çalışıyorsa, ayaklar da parmak ucunda kalkma hareketi yapıldığında hidrolik bir kriko görevi görürler. Zıplama hareketinde bedeni fırlatırken ve koşma hareketi yapıldığında bacaklar için birer yastık görevi görürler. Bütün bu hareketler sırasında ayakta bulunan dokulara, damarlara ya da kaslara hiçbir zarar gelmez.

Örneğin eller ve ayaklar ağırlık kaldırma bakımından kıyaslandığında, ayakların taşıma gücü çok daha net anlaşılabilir. Her ayağa kalktığında ayakların üzerine uygulanan ağırlığın aynısı ellere uygulansa durum çok farklı olurdu. Çünkü elleri masanın üzerine koyup 70-80 kilo ağırlığında bir yük yerleştirilse çok kısa bir süre sonra dokular ezilir, damarlar basınca dayanamayacak hale gelir ve hatta kemikler deriye zarar verirdi.

 Ancak bütün bir gün insan vücudunu taşıyan ayaklarda ne basınç damarlara zarar verir. Ne dokular ezilir. Çünkü ayak, ayak kemiklerini ve kasları besleyen kan damarlarıyla, duyu ve hareketi ileten sinirlerin bu kadar karışık kaslar ve kemikler arasında birbirine karışmadan ezilip sıkışmadan ve hiç bir noktanın ihmal edilmeden beslenmesi için özel olarak yaratılmıştır.

-Kavramayı Sağlayan Ayak Parmaklarındaki Kaslar Ve Kemikler.

Ayak parmaklarıyla zemine basıldığında vücudu öne hareket ettiren kuvvet,  parmakların ucundaki kuvvetli kaslardır. Ayağın birinci ve beşinci parmağındaki iki, diğer parmaklarında 3 adet parmak kemiği bulunur. bu kemikler üzerinde yapışık halde çeşitli adale ve bağları ile ayağının bütünlüğünü ve fonksiyonel halini sağlar.  Allah parmakların zeminde oluşan itme kuvvetinin daha kavrayıcı olması için bu düzeni yaratmıştır.

Ayak parmaklarıyla zemine bastığımızda vücudu öne hareket ettiren kuvvet, parmakların ucuna yapışan kuvvetli kaslar vasıtasıyla sağlanır. Burada 1. ve 5. parmakta iki, diğer parmaklarda 3 adet parmak kemiğinin bulunuşun hikmeti görülür ki, bu parmaklar zeminde oluşan itme kuvvetinin daha kavrayıcı olması için insana verilmiştir.

Ayak parmaklarımız olmasaydı topuklarımızı dengeli bir şekilde yerden kaldıramazdık. Yani topuğun yerden kesilmesiyle parmaklara yansıyan kuvvet tarak kemiklerinin başında son bulacaktır. Sonuçta tarak kemiklerini zemine paralel basamayacağımızdan vücudun öne doğru hareketi meydana gelmeyecektir.

Dolayısıyla insan ancak dizini kırmadan düz atarak yavaş yürüyecektir. Ayrıca parmaklar bağ ve kaslarla birlikte arabalardaki vitesler gibi hız artırımların da itici güç olarak dengeli güvenli yürüyüp koşmamıza yardımcı olurlar. Parmak uçlarına doğru kemiklerin çoğalması ve yanlara doğru yaygın bir durum alması sayesinde yüke karşı dayanma ve dağılma yüzeyi büyütülmüştür. Buradan da anlaşıldığı gibi parmaklarımız yürümemiz için hayati önem taşıyor

Ayakta hareketsiz dururken vücut ağırlığını topuk kemiği ile tarak kemikleri taşır. Dolayısıyla ayakta dururken parmaklar dinlenmiş olur. Eğer yürürken ve ayakta dururken ağırlık parmaklara binmiş olsaydı parmaklar buna dayanamayıp vücut ağırlığını taşıyamayacaktı ve insan ayak üzerinde 5 dakika dahi zor durabilecekti.

TÜM SORULARINIZ VE RANDEVU İÇİN +90532 297 9235
Şahin SANDALCIOĞLU
Uzman Sosyolog-Refleksolog



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder