13 Mayıs 2015 Çarşamba

İNSAN VÜCUT SİSTEMİ

BUNLARI SEN Mİ KONTROL EDİYORSUN?
Bugüne kadar size ulaşan tüm bilgiler ribozomlar da hafıza molekülleri olarak adlandırılan proteinlere dönüştürüldü. Bu protein molekülleri elektrik sinyalleri olarak şifrelendi. Böylece milyonlarca bilgi saklandı. Siz buna geçmiş demektesiniz. Bu bilgilerin birikmesi ile bir geçmişiniz oldu. Hatırlıyorum dediğiniz anda gerçekte, hatırlama anında hücrenin uyarılması sonucu protein şeklinde saklanan bu şifrelerin tekrar hafızaya çağrılması olayı gerçekleşmektedir. Bu vasıtayla örneğin size hangi okulda okudunuz diye sorulduğun da, okulunuz şifresi deşifre edilmekte ve siz de cevabı vermektesiniz.

Bunları Sen mi Kontrol Ediyorsun?

Canlılar gerek kendi bedenlerinde ve gerekse dış dünyada meydana gelen gelişmelere karşı verecekleri tepkiyi kromozomlarındaki gen denen programlarla yönetirler. Mesela insan hücresinde bulunan 100.000 gen organize bir faaliyet yürütmek suretiyle insanın göz renginden uykusuna kadar bütün faaliyetlerini idare eder.

Çekirdekteki 46 kromozomun her biri, bir insan ile ilgili tüm bilgileri taşıyan genlere sahiptir. Evrimciler insan vücudunda bulunan bütün organların, hücrelerde bulunan genlerin tarif ettiği bir plan çerçevesin de inşa edildiklerini, örneğin vücutta derinin 2.559 beynin 29.930, gözün 1.794, tükürük bezinin 186,  kalbin 6.216, akciğerin 11.581 gen tarafından kontrol edildiğini düşünmezler.

Bunları Sen mi Kontrol Ediyorsun?

Normal şartlarda dakikada 72 defa atan kalp efor sarf edildiğinde, stres altında, kişi ateşlendiğinde ve buna benzer olağanüstü durumlarda fazladan kana ihtiyaç duyduğu için SA nodu(  kalbin atış hızını ayarlayan hücre grubu) hızını artırır.  Böylece ihtiyaç duyulan kan pompalanmış olur.  Sempatik sinirler de damarları daraltarak kan basıncını artırır, ayrıca böbrek üstü bezi adrenalin ve noradrenalin hormonlarının salgılanmasını sağlar. Bu hormonlar kalbin çalışma hızını artırırlar.  Troid bezinden salgılanan tiroksin hormonu ise metabolizmayı hızlandırarak kalbin çalışmasını etkiler. Artan kalp hızı kalbin verimini dinlenme seviyesinin beş katına çıkarabilir.

Bunları Sen mi Kontrol Ediyorsun?

Sempatik sinirler bir arabadaki gaz pedalı gibi kalbi hızlandırırlar. Onu yavaşlatmak ise parasempatik sistemin görevidir. Parasempatik sistem gerektiğinde kalp kaslarının büzülme kuvvetini hafifleterek kalp ritmini dakikada 40 vuruşa kadar yavaşlatabilir. Atardamarlardaki alıcılar kan basıncının arttığını hissettiğinde asetilkolin denilen kimyasalın salgılanması için parasempatik sinirler aracılığıyla beyni uyarırlar. Böylece kan damarları genişler basınç düşer.  Eğer temiz kanı vücuda taşıyan damarlar gerektiğinde genişlemeseydi yırtılıp parçalanırdı. Bunun sonucunda kafatasının içine kan dolabilir ve beyne yeterli kan gitmediği için kişi felç olabilirdi.


Bunlar Sen mi Kontrol Ediyorsun?

Karaciğerinizin tek bir hücresinde 500 farklı kimyasal işlem gerçekleştirilir. Mili saniyeler içinde kusursuz aşamalarla gerçekleşen bu işlemlerin çoğu laboratuar koşullarında hala taklit edilememektedir. Karaciğer hücresi yediğimiz besinlerin hepsini hücrelerimizin kullanabileceği enerji olan şekere, yani glikoza çevirir. Kullanılmayan şekeri ise yağa çevirip depolar. Şekerin yokluğunda ise proteinleri ve yağları şekere çevirip hücrelere sunar.

Karaciğer de bulunan kupffer hücreleri buradan geçen özellikle de bağırsaklardan gelen kanda bulunan önemli miktardaki bakterileri yutar. Kupffer hücreleri kandaki parçacıkların ya da öteki yan ürünlerin artması durumunda bunları kandan filtre ederek edebilmek için kendi sayılarını arttırır.

Bunlar sen mi Kontrol Ediyorsun?

''Hipofiz Bezi'' beyninde yaklaşık 0.5 ağırlığında kontrol merkezimiz sayesinde başımızı ve kollarımızı hareket ettirir, duyar, görür, gülümser, konuşur ve dokunuruz.  Bizimle konuşanları anlar, zihnimizde çeşitli yorumlar yaparız.  Bize gelen tüm hisler ve yaptığımız tüm hareketler, hormonların vesilesiyle gerçekleşmektedir. Eş zamanlı olarak gerçekleşen yüzlerce iş eksiksiz ve rötarsız olarak hipofiz bezinin kontrolü ile yerine  getirilir.

Bunları Sen Mi kontrol ediyorsun?

Adrenalin molekülü kas hücrelerine ulaştığı zaman kasların daha güçlü bir şekilde kasıla bilmelerini sağlar.  Karaciğere ulaşan adrenalin molekülleri burada bulunan hücrelere kana daha çok şeker karıştırmalarını emreder. Böylece kandaki şeker miktarı artar ve kasların ihtiyacı olacak fazladan yakıt sağlanmış olur.

Bunları Sen mi Kontrol Ediyorsun?

Kandaki taşıyıcı proteinlerden biri olan albumin kolesterol gibi yağları, hormonları, zehirli safra kesesi maddesini ve penisilin gibi ilaçları kendine bağlar. Daha sonra kanla birlikte vücutta gezerek, topladığı zehirleri karaciğere zararsız hale getirilmek üzere bırakır ve hormonları ise gerekli olduğu yerlere götürür.

Bunları Sen mi Kontrol Ediyorsun?

Herkes gün içinde hiç farkında olmadan binlerce kez gözlerini kırpar. Bu hareket istem dışı olarak yapılır ve bu sayede gözler yoğun ışık temasından ve yabancı maddelerden korunur.  İşlemin otomatik olarak yapılması da çoğu insanın farkında olmadığı bir nimettir.

Bu temizleme otomatik olarak yapılmasaydı ne olurdu. Böyle bir durumda insan göz kırpmayı yalnızca gözünün içinde rahatsız edici miktarda pislik biriktiğinde hatırlardı.  Bu da gözün mikrop kapmasına neden olurdu. Gözler tamam temizlenmediğinden puslu, bulanık bir görüntü meydana gelirdi.  Göz kırpmak büyük bir külfet olurdu. İnsan gün boyunca sürekli göz kırpmayı unutmamaya konsantre olmak zorunda kalırdı.

Her bir kaç saniyede bir göz kırptığımız da göz kapakları tıpkı araba camı  silecekleri gibi gözleri sulandırır, pislikleri temizler. Uyku sırasında göz kapakları kapalı olduğu için gözler kurumaya karşı otomatik olarak korunur.

Bunları Sen mi Kontrol Ediyorsun?

Beynimizde beynimizi besleyen kan, beyne giriş yaparken kandaki gerekli besin maddelerini içeri alan, fakat sinir hücrelerinin çalışmasını engelleyebilecek maddeleri dışarıda tutan bir bariyer sistemi bulunur. Bu bariyer beyindeki sinir dokuları ve kan arasında bir engel oluşturarak, kandaki maddelerin beyne gidişini önlerler. Kan ve beyin arasında bir bariyer bulunmasının önemi, sinir hücrelerinin kararlı bir kimyasal ortama ihtiyaç duymasından ileri gelir. Eğer bu tür bir engel olmasaydı glikoz, amino asit, hormon yada diğer bileşenlerin  yoğunluğunu arttıracak besinler tükettiğimizde yada egzersiz yaptığımızda   sinirsel faaliyetlerimiz kontrolden çıkabilir ve hatta sinir krizleri geçirebilirdik.

Bunları Sen mi Kontrol Ediyorsun?

Ortalama 10 cm büyüklüğünde bir böbrekte 1.200.000 süzgeç ve bu süzgeçleri birleştiren 34 km uzunluğunda süzgeç kanalı vardır.  Küçük olmasına rağmen günde 4 araba deposu kadar yani 200 litre kan süzüyor.  Kanda bulduğu 3.000 farklı kimyasalın, faydalılarını bırakıp, zararlılarını süzüp idrar yoluyla vücuttan dışarı atıyor.

Bunları Sen mi Kontrol ediyorsun?

Akciğerlerimizdeki alveollerde bulunan tip 2 hücreleri sürfaktan maddesi üretmeseydi insan ömrü 86 saniye olurdu.  İşte sağlıklı bir hayat sürmemizin nedenlerinden biri akciğerlerimizdeki sürfaktan adlı maddedir.  Akciğerlerimizi oluşturan 300 milyondan fazla hava keseceğinin çevresi sürfaktan isimli madde ile çevrilidir. Sürfaktan alveollerin yüzeyini örten sıvının yüzey gerilimini azaltarak rahat nefes almamızı sağlar.

Bunları Sen mi Kontrol Ediyorsun?

İnsan vücudunda yaklaşık 100 trilyon hücre vardır. Her dakika 300 milyonu ölür. Eğer sürekli olarak yenilenmeseydi bütün bu hücreler 330 gün içinde ölecektir.

Akyuvarlar enfeksiyon yoksa bile boş durmaz. Vücuttaki 100 trilyon hücrenin her birini günde birkaç defa kontrol edecek şekilde devriye gezerler.

Enzim vücudumuzdaki işlemleri hızlandıran kimyasal bir mucizedir. Bir enzim bir reaksiyonu 10 milyar daha hızlandırabilir. Böylesine bir hızlandırma olmasaydı 5 saniyelik bir süreç örneğin bir cümleyi okumak 1500 yıl sürerdi.

Bunları Sen mi Kontrol Ediyorsun?

Bedenimizin bizim adımıza kimyasal bir haberleşme sistemi ile yönetilir. Bu sistemin elemanı olan ve hormon denilen mesaj taşıyıcılar yaşamımızı sürdürmenizi sağlayan emirleri hücreler arasında getirip götürürler.

100 trilyon hücremizin kendi aralarındaki ve her bir hücrenin kendi içindeki haberleşmesinin saniyelerle ölçülecek kadar kısa bir zaman zarfında bile devre dışı kalması ve hücresel mesajların yerine ulaşmaması ölümle sonuçlanmaktadır.

Bunları Sen mi Kontrol Ediyorsun?

Mide mokozasının dış tabakasının ömrü çok kısa olduğu için 3-4 günde yenilenir. Eğer yenilenmeseydi,  midemizde ki yiyecekleri hazmetmek için kullanılan güçlü asitler aynı zamanda midemize da zarar verecekti.

Kaynar suya eliniz değdiğinde alıcılar devreye girer ve ilk olarak sıcağı sonra da acıyı hissetmenizi sağlarlar. Derinin üzerindeki alıcılar 30.000 tanesi sıcaklığı algılarken 3.500.000 tanesi de acıyı hisseder.

Bunları Sen mi Kontrol Ediyorsun?


Göz bebeği dediğimiz şey aslında iris içindeki bir çukurdur. Göz bebeği kasılarak ve genişleyerek gözün içine girecek ışık miktarını çok kısa bir sürede ayarlar. Genel olarak her iki gözde aynı miktarda ışık alır, fakat gözlerden birine düşen ışık miktarı değiştirildiğinde, sadece bir gözün göz bebeğinde değişiklik olmaz diğeri de hemen buna katılır.

TÜM SORULARINIZ VE RANDEVU İÇİN +90532 297 9235
Şahin SANDALCIOĞLU
Uzman Sosyolog-Refleksolog

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder