D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİ VE HASTALIKLAR
GÜNEŞ DEĞİL GÜNEŞSİZLİK HASTA EDER!
Maalesef güneşle olan şifa dolu ilişkimiz bir karalama
kampanyasına kurban edilmiş durumda. Senelerdir güneşten uzak durmanın bedelini
D vitamini eksikliği ve beraberinde kapımızı çalan amansız hastalıklarla
ödüyoruz.
SİZE ÖNERİM, YAZ AYLARININ BU SON TATİLİNDE SAĞLIĞINIZ İÇİN
ÖNEMLİ BİR ADIM ATIN VE GÜNEŞLENİN!
Kimse koruma faktörü 30, hatta 50 olan koruyucular olmadan
kumsala gitmez oldu. Maalesef sağlık için son derece vahim sonuçları olan bir
karalama kampanyası ile karşı karşıyayız. Söylenenin tam aksine, asıl güneş
değil güneşsizlik adamı hasta eder!
Son yıllarda giderek artan kanser vakalarının ardında yatan
önemli faktörlerden birinin güneş fobisi olduğunu gösteren birçok araştırma
var. İlginç ama yaklaşık 30 sene önce bu fobinin tohumları atıldığında amaç
insanlığı cilt kanserinden korumaktı.
Gelin görün ki cilt kanseri azalmadı, aksine tüm kanserler
patladı! Neden? Çünkü onca yıl boyunca D vitamininin hayati önemi ve insan
vücudunun D vitamini sentezlemek için güneş ışınlarına ihtiyaç duyduğu gerçeği
göz ardı edildi.
Kliniğime gelen hastalarımda ilk kontrol ettiğim değerlerden
biri D vitaminidir. Neredeyse hepsinde bu değerin son derece düşük olduğunu
söyleyebilirim. Besinlerimizde eskisi kadar D vitamini olmadığını sık sık dile
getiriyorum.
Bu da yetmezmiş gibi
bir de üstüne güneş fobisi eklenince durum iyice vahim bir hâl aldı. D vitamini
aslında vitamin değil, güneşle aktive olan bir hormondur. Dilediğiniz kadar D
vitamini zengini beslenin teniniz güneş görmezse nafile. Bunun aksi de doğru.
Yani, istediğiniz kadar güneşlenin eğer diyetinizde yeteri kadar D vitamini
yoksa yine nafile! Söz konusu olan öyle önemli bir hormon ki, yaklaşık 3000
geni etkilediği biliniyor. Bu sayı da tüm genlerimizin % 10’u anlamına geliyor.
2006 yılında, D vitamini ve kanser arasındaki ilişkiyi
araştıran son derece kapsamlı bir araştırma(1) yapıldı. Bu çalışmanın sonunda
sadece D vitamini rezervlerini dolu tutarak kansere karşı % 60 oranında koruma sağlandığı ortaya
çıkmış.
Bu ne demek?
Aralarında pankreas, yumurtalık, prostat, akciğer ve cilt kanserlerinin de
olduğu 16 kanser türüne karşı en etkili savunmanız D vitamini rezervinizi dolu
tutmaktan geçiyor. Bu arada ironiye dikkatinizi çekmek istiyorum. Cilt kanseri
olmamak adına güneşten bucak bucak kaçarak neredeyse tüm kanserlere davetiye
çıkardık; üstelik bunların arasında cilt kanseri de var!
Güneş Girmeyen Eve Doktor Girer!
En değerli D vitamini kaynağından mahrum kalmanın sonuçları
tabii ki sadece kanserle sınırlı değil. Güneşsiz bir yaşam birçok hastalığa,
rahatça serpilip, büyüyebilecekleri bir ortam sunar. “Güneş girmeyen eve doktor
girer” diye bir atasözümüz vardır.
Binlerce yıllık bilgi
birikiminin bilge bir özeti olan bu atasözünü biraz açalım dilerseniz:
GÜNEŞ OLMAZSA…
• Bağışıklık
sisteminiz çöker
• Depresyona
girersiniz(2)
• Kanser
olursunuz
• Osteoporoz
olursunuz
• Çocuğunuzun
kemikleri gelişemez
• Tansiyon
hastası olursunuz
• Kalp
krizi geçirirsiniz
• Romatizma
hastası olursunuz
Size bu yıl Mart ayında Journal of Internal Medicine’da
yayınlanan bir çalışmadan(3) bahsetmek istiyorum. İsveçli bilim insanları,
yaşları 25 ile 64 arasında değişen 26.000 kadının güneşlenme alışkanlıklarını
20 yıl boyunca incelemişler.
Çalışmanın amacı ise
güneşle ilgili risk faktörlerinin bir karşılaştırmasını yapmakmış. Özellikle
açık tenlilerde çok fazla güneşlenmenin ölümcül bir cilt kanseri olan melanoma
riskini artırdığı biliniyor -zaten senelerdir maruz kaldığımız bu güneş karşıtı
kampanyanın çıkış noktası da budur.
Peki, güneşten
kaçarak cilt kanseri riskini azalttığınızı varsayalım, ya D vitamini
eksikliğinden kaynaklanan diğer risk faktörleri nedir? Çalışmanın sonucunda,
düzenli olarak güneşlenen kadınların daha uzun bir yaşam sürdüğü; güneşten
kaçanların ise kalp krizi ve kanserden ölme riskinin önemli oranda artığı
görülmüş.
Hatta bir de not
düşmüşler: “Güneşten mahrum kalmak en az sigara içmek kadar tehlikelidir.”
GÜNEŞLE İLGİLİ YENİ BULGULAR
Güneşle ilgili pek bilinmeyen bir şeyden daha bahsetmek
istiyorum. 2013 yılında yapılan bir araştırmaya(4) göre, güneş ışınları cilde
değdiğinde vücut sadece D vitamini sentezlemiyor aynı zamanda sisteme nitrik
oksit de salınıyor.
Bu önemli molekülün marifetlerinden biri damarların
gevşemesini ve kan akışının sorunsuz bir şekilde gerçekleşmesini sağlamaktır.
Yani vücutta yeterli miktarda nitrik oksit varsa yüksek tansiyon probleminiz
olmaz, dolayısıyla da kalp krizi geçirme riskiniz önemli oranda azalır.
D vitamini seviyeniz
düşükse ve güneşten etkin bir şekilde faydalanamıyorsanız, D vitamini takviyesi
almak, diyetinizde D vitamini zengini gıdalara yer vermek son derece akılcı bir
yaklaşım. Ancak güneşle temasın daha önce bilinmeyen faydaları ortaya çıktıkça,
hiçbir takviyenin güneşin yerini tutamayacağı daha da iyi anlaşılıyor.
Bu araştırmanın bir
dermatoloji dergisinde yayınlanmış olması da son derece manidar.
GÜNEŞİ BALÇIKLA SIVAYAMAZSINIZ!
Tabii ki, 30 yıldır devam eden karalama kampanyasından sonra
çıkıp “Biz büyük bir hata yaptık” demek kimsenin işine gelmiyor. Ama her zaman
söylediğim gibi güneşi balçıkla sıvayamazsınız. Gerçekler er ya da geç ortaya
çıkar, çıkıyor da.
Aslında güneşin ve güneşle temasta vücut tarafından
sentezlenen D vitaminin önemi öyle yeni bir bilgi değil. Mesela tüberkülozu ele
alalım. Ta 1903’de İsviçreli bir bilim insanı tüberkülozu güneş terapisi ile
tedavi etmede büyük bir başarı sağladı.
Bu yaklaşımı
tüberküloz tedavisinde hâlâ altın standart olarak kabul ediliyor. Hele hele
kemiklerin iyi gelişmemesinden kaynaklanan raşitizm hastalığı ile güneş
arasındaki ilişki daha 17. yüzyılın ortalarında bile biliniyordu. İnsanlık
tarihinin ortak hafızasını, bilgi birikimini yok sayarak, güneşi düşman etmek
tam anlamıyla bir saçmalıktır.
GÜÇLÜ BİR BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ İÇİN GÜNEŞ
Kanserden gribe tüm hastalıklara karşı en etkili savunma
silahınızın güçlü bir bağışıklık sistemi olduğunu biliyorsunuz. Peki, güçlü bir
bağışıklık sistemi için D vitaminine ihtiyacınız olduğunu biliyor musunuz? D
Vitaminin bağışıklık sistemini aktive ettiği ilk olarak 2010 yılında Kopenhag
Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma(5) sonucu ortaya kondu.
Nature Immunology
dergisinde yayınlanan çalışma bağışıklık sisteminin en güçlü savunma
mekanizması olan T hücrelerinin harekete geçmesi için D vitaminine ihtiyaç
duyduğunu gösteriyordu. Yani bu vitamin olmadığında savaşçı T hücreleri
faaliyete geçemiyordu.
Gördüğünüz üzere senelerdir hem siz hem de çocuklarınızın
sağlığı için elzem olan bir şifa kaynağından mahrum bırakıldınız! Bunun hesabını kim, nasıl verecek bakalım?
GÜNEŞTEN FAYDALANMA KILAVUZU
Öncelikle şunu bilmelisiniz: Sadece güneşlenmeniz yetmez,
mutlaka gıdalarla da D vitamini almalısınız. Gıdalarla alınan D vitamini aktif
formda değildir. Güneş, aktif olmayan D vitamininin aktif hale geçmesini
sağlar.
Kanser ve depresyon vakalarının artışının bir sorumlusu da
senelerdir güneşten köşe bucak saklanmanızı öğütleyen kimyasal tıptır. Sonuçlar
ortada: Kötü beslenmenin üstüne bir de güneşi düşman belleten bir beyin yıkama
eklenince, D vitamini rezervleri boşaldı ve kanserden depresyona tüm
hastalıklar artışa geçti. Önce bildiklerinizi unutun. Güneş değil güneşsizlik
hasta eder!
Söylediklerimi çarpıtmak için tetikte bekleyenlere not:
Kimseye gidin marsık gibi yanın, kavrulun demiyorum. Sadece günde 20-30 dakika
güneşlenmek besinlerle aldığınız D vitamininin sentezlenmesi için yeterlidir.
Hangi saatte güneşlendiğiniz önemlidir. Güneşin tepede dik
olduğu saatlerde UV B ışınları gelir ve D vitamini sentezini sağlayan, işte bu
UV B ışınlarıdır.
Güneşin yatay geldiği
saatlerde ise, UV A ışınları gelir. UV A ışınları D vitamini sentezlemez ve
kanserojendir. Yani, vücudunuzda D vitamini sentezlensin istiyorsanız, güneşin
tepede dik olduğu saatlerde; gölgeniz boyunuzdan kısa iken güneşlenmelisiniz.
(11-13arası)
Vücudunuza sürdüğünüz o kimyasallarla dolu güneş
koruyucularla güneşten D vitamini falan alamazsınız. Çünkü D vitamini yağda
çözünür ve siz vücudunuza yağları sürüp güneşlendikten sonra duşa girince
vücudunuzdan akar gider.
Sürdüğünüz
kimyasalların cildinize vereceği zarar da çabası… Güneşten ancak ve ancak
teninize hiçbir şey sürmeden faydalanabileceğinizi unutmayın.
Güneşlendikten sonra sakın hemen duş almayın. Vücudunuza
vitamini sentezlemesi için bir süre verin.
D vitamini rezervlerinizi doldurmak için iki faktör bir
arada olmalı: Hem D vitamini açısından zengin bir diyet hem de güneş.
İdeal D vitamini değeri 80-150 ng/ml olmalıdır.
HEPİNİZE BOL GÜNEŞLİ, SAĞLIKLI VE KEYİFLİ BİR TATİL
DİLİYORUM.
Şahin SANDALCIOĞLU
Uzman Sosyolog-Refleksolog
+90532 297 92 35
KAYNAKÇA:
Dr.Ümit AKTAŞ
1 “Vitamin D supplementation reduces cancer risk: results of
a randomized trial” Joan M Lappe, Dianne Travers-Gustafson, American Society
for Clinical Nutrition, Am J Clin Nutr June 2007 vol. 85 no. 6 1586-1591
2 “Suicidal patients are deficient in vitamin D, associated
with a pro-inflammatory status in the blood” Grudet, C.Malm, J.Westrin,
Psychoneuroendocrinology, 2014.50:p. 201-9
3 “Avoidance of sun exposure as a risk factor for major
causes of death: a competing risk analysis of the Melanoma in Southern Sweden
cohort” P.G. Lindqvist, E. Epstein, K.Nielsen Journal of Internal Medicine
March 16, 2016 DOI: 10.1111/joim.12496
4 “UVA lowers blood pressure and vasodilates the systemic
arterial vasculature by mobilisation of cutaneous nitric oxide stores" D
Liu, BO Fernandez, NN Lang, JM Gallagher, DE Newby, M Feelisch and RB Weller;
Journal of Investigative Dermatology on
(2013) 133, S209–S221, abstract no 1247
5 “Vitamin D controls T cell antigen receptor signaling and
activation of human T cells” Marina Rode von Essen, Martin Kongsbak, Peter Schjerling, Klaus
Olgaard, Niels Ødum, Carsten Geisler, Nature Immunology
The Wynn casino at Wynn will close mid-August | JTM Hub
YanıtlaSilThe 김포 출장마사지 Wynn casino at Wynn will close mid-August due 경주 출장마사지 to the coronavirus pandemic, the 이천 출장샵 company 경기도 출장마사지 announced 포항 출장안마 Monday.