ÖFKE BAĞIMLILIK YAPIYOR!
Öfkenin sağlıklı her insanda bulunan, beyinde belli ödül
sistemlerini aktif hale getiren bir duygu olduğunu belirten uzmanlar, “Öfke,
adrenalin salınımına yol açar, stres hormonu kortizol düzeyini azaltır. Bu
yüzden doğal bir ödüllendiricidir, zamanla bağımlılığa dönüşebilir”.
Öfkenin şiddet değil, sağlıklı her insanda bulunan bir
duygudur, "Öfke duygusu her durumda sağlıklıdır ancak bu duygunun yol
açtığı agresif ve saldırgan davranışlar sağlıksız iletişime yol açar”.
ÖFKE DOĞAL BİR ÖDÜLLENDİRİCİDİR
Öfkenin beyinde, belli ödül sistemlerini aktif hale getiren,
adrenalin salınımına yol açan, stres hormonu kortizol düzeyini azaltan bir
duygudur. “Bu bağlamda öfke için doğal bir ödüllendirici demek mümkün. Kişinin
çözüm odaklı ve sonuç odaklı öfkeden kendisini rahatlatma, güç gösterme
amaçlarıyla sıkça öfke yaşaması zaman içinde bağımlılığa dönüşür”.
ÖFKE TEHDİTLERE KARŞI KORUYUCUDUR
Sağlıklı her bireyin zaman zaman yaşadığı, koruyucu özellikleri
olan bir duygu olan öfkenin; özgüven, sosyal saygınlık, hak-haksızlık, aidiyet,
grup saygınlığına yönelik bir tehdit olduğu takdirde ortaya çıkan, “Aslında öfkenin temelleri vardır, bir
tehditle karşılaştığımızda kendimizi bu tehditle karşı korumak ve en iyi baş
etme stratejilerini belirleyebilmek için öfkeleniriz”.
ÖFKE ÖĞRENİLEBİLİYOR!
Öfkenin toplumdan topluma değişen özellikleri olduğu,
Öfkenin temellerini biyolojik genetik ve sosyal öğrenme olarak açıklayabiliriz.
Biyolojik genetikte beyindeki dürtü ile ilgili merkez daha aktif olan insanlar
daha çabuk öfkelenir. Sosyal öğrenmede ise şu örneği verebiliriz.
Varsayalım babanın bir haksızlığa uğradığı durumda
gösterdiği yaklaşımda çocuk neye nasıl tepki vereceğini öğrenir. Dolayısıyla
sosyal otorite figürlerinin tepki tarzı kişinin öfkeyi nasıl ifade edeceğinde
belirleyicidir. Biz toplum olarak gitgide daha öfkeli oluyoruz, bu otorite
figürlerinin öfke katsayısı ile doğru orantılıdır.
ÖFKE EMPATİYİ ARTIRABİLİYOR
Öfke duygusu empatiyi artırabilir, “Çatışmalı olduğumuz
ilişkide nefret, kaygı, korku, hüzün duygularına kıyasla daha yoğun öfke
duygusu yaşayan kişi o çatışma sırasında daha empatik bir yaklaşım sergiler.
Örneğin 2007 yılında İsrail Filistin Zirvesi öncesinde İsrailliler üzerinde
yapılan çalışmada hâkim duygusu yalnızca öfke olan kişilerin zirvede daha çözüm
odaklı ve empatik yaklaşımda bulunduğu gözlemlenmiştir”.
ÖFKE KONTROLÜ SORUNUNDA MUTLAKA DESTEK ALINMALI
Öfke kontrolü sorunu yaşayan kişilerin öfke duygusunun dışa
vurumu ile ilgili sadece şiddet yolunu izliyor, “Öfke özellikle bu kişilerde
daha sık gözlemlenir ve kişinin ilişkilerinde problem yaşamasına neden olur. Bu
kişiler, en olumsuz sonuç senaryosuna daha çok odaklanırlar ve problemlerin
ancak agresif tepkiler ile çözülebileceğine yönelik inanışları vardır”.
Öfke kontrolü yaşayan kişinin iş, aile, sosyal yaşam
alanlarında sıkıntılar yaşamakta olup, çevresi ve kendisi için tehdit oluşturan
bu durumla mücadelede mutlaka profesyonel destek alınması gerekir.
ÖFKEDEN KORUNMAK İÇİN!
Aşırı öfkelenen kişilerin bazı tedbirlerle kendilerini
sakinleştirebilirler;
- Erteleme yöntemi kullanılabilir. Birey, öfke yaşadığı
sırada karşısındaki kişiyle etkileşime girmeden bir saat bekleyip sakinleşmeli.
Özellikle şiddet eğilimi varsa öfkenin azalması beklenmeli.
- Düzenli egzersiz ve spor yapmak öfkeyi azaltabilir.
Düzenli spor ile birlikte zihnin ve bedenin öfkeye verdiği tepkiler düzene
girmektedir.
- Nefes egzersizleri ile bedeni sakinleştirmek mümkün
olabilir. Algı sistemi daha esnek hale getirilmeli.
- Negatifte olan odak noktası pozitife kaydırılmalı ve
sorunun çözümü için ne yapılması gerektiği düşünülmeli.
-15 Günde bir yaptıracağınız REFLEKSOLOJİ seansı ile
kendinizi zinde hissetmiş olmak la birlikte vücut enerjisindeki tıkanıklıklar giderilir,
enerji vücuda dengeli bir biçimde yayılmaya başlar; dolayısıyla kan dolaşımı
sorunları ortadan kalkar ve oksijen, hücrelere daha kolay dağılır. Lenf sistemi
görevini daha iyi yapar ve vücuttaki toksinler hücrelerden daha kolay atılır.
Aşırı öfkeli kişilere yaklaşım konusunda “Öncelikle
kendimizi korumalı ve güvende olduğumuzdan emin olmalıyız. Karşımızdaki kişinin
tehlikeli düzeyde öfkeli olduğunun farkındaysak, konuyu ve çözüm arama
girişimlerini ertelemeli ve net bir sınır koymalıyız."
Uzman Sosyolog-Refleksolog
0532 297 92 35
Kaynakça: Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi
AMATEM'den Uzman Klinik Psikolog-Saadet Merih Çenge
Not: Refleksoloji
beyinde başlayan ve ayakta son bulan bu sinir uçlarına uygulanan bir tedavi
yöntemidir. Ayaklardaki sinir uçları bir uyarı merkezi olarakta nitelendire
biliriz çünkü el ve parmakla yapılan bası uygulaması ayaktaki sinir uçlarını
harekete geçirerek beyindeki sinyal noktaları uyarır vücuda yani kaslara
iletir. En az 10 en fazla 15 senasla fiziksel rahatlamalar gözle görülür hal
alır.
Sağlık ertelenmez, bugünkü yaşadığımız sağlık problemi her gün bir kat
daha artmakta ve erken tedavi yöntemi rahat aşılır ve kalıcı tedavidir.
Refleksoloji, bugün
tamamlayıcı tıp olarak yer almakta olup; Ekim 2014 tarihinde Resmi
Gazete Yayımlanarak Yürürlüğe girmiştir.
Uzman olmayan, fizyoloji ve anatomi bilgisi olmayan
kişilerce yapıldığında riskli komplikasyonlara neden olabiliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder