16 Ocak 2017 Pazartesi

AKUT VE KRONİK SİNÜZİT NEDİR NASIL TEDAVİ EDİLİR

AKUT VE KRONİK SİNÜZİT

Sinüsler; alın, yanak ve gözlerin ardında, kafatasındaki hava dolu boşluklardır. Her şey yolundayken, kimsenin sinüslerden söz ettiğini duymazsınız. Sinüs adlı oyukların varlığından haberdar olmak demek, maalesef sinüzit olmak demektir.

Sinüzit virüs, bakteri ya da mantarların neden olduğu bir enfeksiyon yüzünden sinüslerin iltihaplanmasıdır. Üç aydan fazla devam ediyorsa, kronik bir durumdan bahsedilebilir. Daha kısa süren AKUT sinüzit ise genelde soğuk algınlığı gibi bir enfeksiyonun ardından görülür.
Sinüsler içerisinde sıvı birikmesi, baş ve yüzde Ağrılara ve basınç hissine yol açar. Nefes almak zorlaşır, göz, burun ve yanak çevresinde şişlikler meydana gelebilir. Sinüzit ayrıca ağız kokusu, ateş ve halsizlik de yapabilir.

SİNÜZİT NASIL GELİŞİYOR?

Sinüsler, burun içini kaplayan zarla kaplıdır ve mukus üretir. Bu şekilde hem nefes yolları nemli kalır hem de mikroplar ve toz parçacıkları fazla ilerleyemeden temizlenir. Sinüsler bağışıklık sistemini destekler ve ayrıca solunan havayı ısıtır. Dört ana çift sinüs vardır ve bunlar elmacık kemiklerine, alında gözlerin üzerine, gözlerin arasına ve gözlerin arkasına denk gelecek şekilde, yüzümüzdeki kemikler arasında yer alır. Sinüzit ağrısı da en çok bu bölgeleri etkiler.

Sağlıklı sinüslerde bakteri ya da mikrop bulunmaması gerekir. Genellikle mukus sinüslerden dışarı kolayca atılır ve hava da boşluklar arasında rahatça dolaşır. Fazla mukus biriktiğinde bakteriler ve mikroplar burada kolayca büyüyebilir.

AŞAĞIDAKİ DİĞER DURUMLARDA SİNÜZİT OLUŞABİLİR, TETİKLENEBİLİR YA DA RİSK ARTABİLİR:

- Burun içinde büyüyen etler
- Burun kemiğindeki eğrilik ya da iyi nefes almayı engelleyen şekil bozuklukları
- Büyük geniz eti
- Geniz akıntısı
- Gereğinden fazla burun açıcı sprey kullanmak
- İrtifa değişiklikleri (uçağa binmek ya da dalış yapmak)
- Kış aylarında soğuk ve kuru hava

- Kistik fibrozis (akciğer, pankreas, bağırsak, ter bezleri dış salgı bezlerinde görülen, otozomal resesif kalıtımlı bir gen hastalığıdır.
Kistik dejenerasyon gösteren, yani bağ dokusu artımından oluşan tümöral odaklar arasında yer alan sıvı toplanmasıyla belirginleşen tümör olan kistik fibrozis hastalığı, perisinüzoidal hücreler de denilen hepatik stellat hücrelerin, sessiz durumdan aktif duruma geçmesi şekinde tanımlanabilir.
Kistik fibrozis hastalığı, aynı anda solunum sistemi, sindirim sistemi gibi vücudun birden çok sistem ve organını etkileyebilir. Doğumla birlikte görülen fibrozis, bu etkileme sonucu işlev bozukluklarına neden olur.
Akciğerlerin temiz kalmasını sağlayan salgı bezlerinin ince ve akışkan olan sıvısı, kistik fibrozis hastalarında daha fazla yoğunlaşarak akıcılıkları azalır. Balgam çıkarmayı güçleştiren bu durum, küçük hava yollarının tıkanmasına yol açar. Bu kanalların tıkanması da öksürük, hırıltı, zatürre, bronşit gibi hastalıklara neden olur. Çocukların gelişememesine, büyümelerinin geri kalmasına neden olan kistik fibrozis, ter bezlerinde de sorun yaratarak vücudun susuz kalmasına yol açar).

- Reflü
- Saman nezlesi ve alerjiler
- Sigara içmek
- Sinüslerde bulunan ve mukusun dışarı atılmasını sağlayan küçük kılların bazı tıbbi durumlara bağlı olarak görevini tam olarak yerine getirememesi
- Soğuk algınlığı
- Solunum yolları enfeksiyonları

BU BELİRTİLER GÖRÜLÜYOR

Sinüzitte yüzde, gözde ve başta ağrı vardır. Baş ağrısı zonklayıcı şekildedir. Öksürürken, ağır bir şey kaldırırken ya da eğilirken bu ağrılar artar. Bunun sebebi, hareketler esnasında sinüs içindeki basıncın artmasıdır. Ağrıyan yere baskı yapıldığında, duyarlılığın arttığı görülür. Bu ağrılar, özellikle akut sinüzitte şiddetlidir.

Sinüzitli kişilerde görülen bir diğer belirti, burun akıntısıdır. Bu genelde tek taraflıdır ve akıntı sarı-yeşilimsi bir renktedir. Uzun süren ya da zaman zaman ortaya çıkan burun akıntısı, iltihaplıdır ve solunum yollarına yayılırsa öksürükle bronşite neden olabilir.

 Bazı hastalarda ses kısıklığı yapar. Boğaz ağrısı, yeterince koku alamama ve hatta diş ağrısı hastanın şikayetleri arasındadır.
Bunların dışında hasta, çok yorgundur. Hiçbir şey yapmak istemez. Ateşi biraz yükselmiştir. Çocuklarda da aynı belirtiler görülür fakat hastalık biraz daha hafif seyreder.

TEDAVİ SEÇENEKLERİ

Tedavinin amacı, sinüslerin iltihaplardan temizlenmesi ve bakterilerin yok edilmesidir. Akut sinüzit için 10 gün süren antibiyotik tedavisi uygulanır. Doktorunuz, gerekli görürse bu süreyi uzatabilir. Ayrıca burun açıcı bazı ilaçlar ve damlalar kullanılır.

Akut sinüzitte, ilaç tedavisinden genelde olumlu sonuçlar alınır. Kronik sinüzitte ise, sorunun tam olarak nedeni bulunmalıdır. Genelde burun içindeki eğrilikleri ya da kırıkları düzeltmek için cerrahi müdahale gerekir. Kronik sinüzitte çözüm ameliyattır. Riskli bir ameliyat değildir ve yan etkisi çok azdır.

Bu tedavilerin dışında, hastanın evde yapabileceği bazı şeyler de var. Burnu, tuzlu su ya da buharla temizlemek ve burun damlalarıyla açık kalmasını sağlamak hastayı rahatlatır. Ayrıca bol su içmek, mukus yapımını artırır ve akışkan hale gelmesini sağlar.

TANISI NASIL KONUYOR?

Muayene için bir kulak burun boğaz uzmanına başvurmanız gerekir. Şikayetlerinizi dinleyen hekim, sorduğu sorularla tanıyı koyar. Ayrıca burun tıkanıklığı ya da görme bozukluğu gibi bulguların varlığını öğrenmek için sizi muayene eder. Gerekirse sinüslerinizi incelemek için röntgen filmi isteyebilir. Bunlar akut sinüzitin tanısında kullanılır. Kronik sinüzitte ise sinüsler için bilgisayarlı tomografi gerekebilir. Ayrıca endoskopi yardımıyla burnunuz incelenebilir.

AMELİYATIN DETAYLARI

Sinüzit ameliyatları; genel anestezi altında, burun içerisinden girilerek sinüs kanallarını açmak için yapılır. Bu operasyonda kullanılan yöntem, endoskopidir. Ameliyat olacak hastaların birçoğunda buruna tampon konma korkusu vardır. Ancak bir kısmının burnuna tampon konmadan da operasyon başarılı bir şekilde sonuçlandırılabilir.

 Ameliyat sonrasında doktorunuzun önerdiği şekilde ilaçları kullanmak gerekir. Bu şekilde sinüzitin tekrarlama olasılığı azaltılır. Basit sinüzit ameliyatlarından sonra hastalığın tekrarlama ihtimali çok düşüktür. Allerjiye bağlı sinüzitte hastalığın nüksetmesi mümkündür.

Şahin SANDALCIOĞLU
Uzman Sosyolog-Refleksolog
0532 297 92 35

KAYNAKÇA: Dr.Jan Klod KAYUKA

NOT: Sağlık sorunlarından uzak kalmanın en doğal yolu 15 günde bir Refleksoloji seansı almaktır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder