20 Kasım 2015 Cuma

ÖZEL DUYULAR

ÖZEL DUYULAR
Özel duyular, koklama, görme, tat alma, işitme ve dengedir. Bütün özel duyu organları, başta yer alır ve bu organların gönderdiği sinir uyarıları kafatası sinirleriyle beyne taşınır.

Koku algılayıcıları, burun boşluğunda bulunur. Havadaki maddeler, burun boşluğuna girer ve burun boşluğundaki koklama kıllarının üzerinde yer alan minik algılayıcılarla etkileşime girer.

Algılayıcıların ürettiği uyarılar, koklama siniriyle beynin alt kısmındaki özel bölgelere taşınır ve burada koku olarak yorumlanır. Koku algılayıcıları, binlerce farklı kokuyu ayırt edebilir.

Dil, damak ve boğazdaki küçük çıkıntıların (papilla) üzerinde tat cisimcikleri bulunur. Dilin üzerindeki algılayıcılar, tatlıyla tuzlu uyarılarına karşı daha duyarlıyken, damakla boğazdaki algılayıcılar, ekşi ve acı uyarılara daha çabuk yanıt verirler.

Tat cisimcikleri, tükürükte çözülen maddelerle birleştiğinde uyarı üretir; bu uyarı, yüz, dil-yutak ve vagus sinirleriyle beyin kabuğuna iletilir.

Tat duyusu, koku duyusuyla tamamlanır; tat duyusunun yaklaşık yüzde80’i aslında koku duyusuna dayanır.

Görme duyusu organları, gözlerdir. Göze giren ışık, göz küresinin arkasındaki ağ tabakaya çarpar; ağ tabakadaki koniler ve çubuklar adlı fotoreseptörler, görüntüyü elektrik uyarılarına dönüştürür.
Bu uayarılar, görme sinirleriyle beyin kabuğuna ve beynin diğer kısımlarına iletilerek görüntü olarak yorumlanır.

İşitme duyu organları, kulaklardır; kulaklar, kafatasının şakak kemiği üzerinde yer alan bir çift karmaşık organdır. Kulak, ses dalgalarını salyangoz bölgesinde mekanik dalgalara çevirip daha sonra da elektrik uyarılara dönüştürür.

Bu uyarılar, ses olarak yorumlanmak üzere vestibül-salyangoz sinirinin salyangoz kısmıyla beyin kabuğuna gönderilir.

Denge duyusuyla ilgili organlar da kulakta yer alır. Vestibül sistem olarak adlandırılan bu organlar, yarı dairsel kanallar, içkulak vestibülünün keseciğiyle torbacığıdır.

Vücudun pozisyonundaki değişiklikleri algılayan bu organlar, vestibül-salyangoz sinirinin vestibül kısmıyla beyne bilgi aktarır.

Eğer kişide bir ya da daha fazla özel duyu organı işlevini görmüyorsa, diğer duyular daha da keskinleşir. Örneğin, görme yeteneğini kaybeden kişinin işitme yeteneği daha keskin olabilir ya da dokunma yeteneği daha duyarlı hale gelebilir.

Şahin SANDALCIOĞLU
Uzman Sosyolog-Refleksolog
GSM: +90532 297 9235

KAYNAK
Prof. Dr. David Tracey
Prof. Dr. Peter Baume
Prof. Dr. Kurt H. Albertine
Prof. Dr. Laurence Garey
Prof. Dr. Frederick Rost
Prof. Dr. Phil Waite






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder