GENEL DUYULAR
Genel duyular algılayıcılarının birçoğu deri de bulunur.
Dokunma duyusuyla ilgili algılayıcılar, dokunma, basınç, titreşim, gıdıklama ve
kaşıntıyı algılayabilen mekanoreseptörlerdir.
Deride bulunan dokunma duyusu algılayıcılarının en az altı
farklı türü vardır; Ruffini cisimciği, Meisner cisimciği (parmak uçlarında
bulunur ve hafif dokunma duyusunu algılar), Krause cisimciği (soğuğu algılar),
Pacini cisimciği ve Merkel diskleri, bunların arasında yer alır.
Dokunma duyusuyla ilgili algılayıcılar özellikle dudaklar,
parmak uçları, avuç içleri, ayak parmakları, meme başları, penis başı ve
klitoris gibi belirli bölgelerde çok sayıda bulunur.
İğne batması ya da titreşim gibi bir uyarı, bu algılayıcılardan
herhangi birine uygulandığında duyusal bir sinir uyarımına dönüştürülerek
omuriliğe iletilir.
Uyarım, özel sinir yollarıyla omurilikten talamusa, oradan
da beyin kabuğuna gönderilir; burada özgün uyarımın doğasına ve o sırada beynin
genel bilinçlik düzeyine göre bir titreşim; iğne batması ya da diğer duyular
olarak tanımlanır.
Deride bulunan diğer algılayıcı türleri; termoreseptörler ve
nosiseptörlerdir.
Diğer genel duyusal algılayıcı kaslar, kirişler ve
eklemlerin dokuları içinde bulunur.
Proprioseptörler ağırlık, vücudun konumu, kollarla bacaklar
gibi vücut parçalarının devinimleri ve çeşitli eklemlerin pozisyonuyla ilgili
bilgi sağlar. Proprioseptörler; kas liflerini, Golgi kiriş organlarını ve eklem
algılayıcılarını içerir.
Bu algılayıcılar, vücuda kas hareketlerinin eşgüdümünü
sağlamak ve vücudun pozisyonunu korumak için gerekli duyusal bilgiyi verir.
Proprioseptörlerin gönderdiği bilginin büyük bir kısmı bilince ulaşmaz.
Termoreseptörler (ısı algılayıcıları), vücudun çeşitli
yerlerine dağılmıştır. Ayrı termoreseptörler, soğukla sıcağı algılar ve
dondurucu soğuktan yakıcı sıcağa kadar ısı değişikliklerini kaydeder. Dudaklar,
ağız ve anüs çevresindeki deride sayısız termoreseptör vardır.
Nosiseptörler (ağrı algılayıcılar), vücuttaki birçok dokuda
bulunur. Bedensel ağrıları (deri, kaslar, kirişler ya da eklemlerdeki ağrıları)
veya iç organlardaki ağrıları algılarlar.
Bu algılayıcılar; hasar gören hücrelerin, yüksek vücut
ısısının, gerilen kas liflerinin ve diğer uyarıların salgıladığı kimyasal
maddelere yanıt verir.
İç organlardaki nosiseptörlerin uyarılarını taşıyan
sinirler, vücudun yüzeyini kaplayan derinin farklı bölgelerindeki sinirlerle
aynı yerden omuriliğe girebilir. Ağrı, etkilenen organdan daha çok deride
hissedilir; bu, gönderme ağrı olarak bilinir.
‘Sessiz’ nosiseptörler olarak adlandırılan bazı
nosiseptörlerse iltihaplı dokudaki hücrelerin salgıladığı kimyasal maddelerde
sentez yapana dek, yoğun uyarılara yanıt vermez.
Şahin SANDALCIOĞLU
Uzman Sosyolog-Refleksolog
GSM: +90532 297 9235
KAYNAK
Prof. Dr. David Tracey
Prof. Dr. Peter Baume
Prof. Dr. Kurt H. Albertine
Prof. Dr. Laurence Garey
Prof. Dr. Frederick Rost
Prof. Dr. Phil Waite
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder