22 Nisan 2015 Çarşamba

TOPUK DİKENİ VE TEDAVİSİ

Topukta ağrı genellikle topuk dikeni diye adlandırılır ve kalkaneus (topuk kemiği) altında görülen, dikene benzeyen sivri çıkıntının topuğa battığı düşünülür. Oysa asıl sorun, plantar fasya denen topuk ile parmaklar arasında yelpaze gibi uzanan ayak üçgeninin tabanını oluşturan güçlü dokunun sertliği, spazmı ve kısalığı sonucunda yük aldıkça esnemesi ve topuktan kopmaya çalışmasıyla yangı oluşturmasıdır.

Topuk ve çevresinde birbirine karışan ağrılar tanıyı zorlaştırabilir. Bazen topuğun medialinde yani iç tarafında bazen tam ortasında bazen dışında, bazen da aşil yapışma yerinde görülür. Sinir sıkışmaları, tendinitler olayın sebebi olabildiği gibi meridyen ağrıları, iyileşmeyen, dirençli durumlarda akla getirilmelidir.

Örneğin medialde böbrek noktası lateralde de mesane noktaları bulunur. Refleksoloji de tam topuk ortasındaki ağrı bölgesi siyatik sinirini temsil eder.
Topuk dikeni olan hastalarda bacakta, dizde, bel fıtığı şeklinde bel ve kalça ağrıları, kramp ve uyuşmalar da bulunabilir.

 Yapılan kortizonlu iğneler bir süre işe yarasa da ağrılar tekrarlayabilir. Sabah kalkınca ilk adımlarda şiddetli ağrı, sonradan rahatlama ve gün sonunda yeniden yorgunlukla artan ağrı vardır.
Refleksoloji Terapisinde düzenli seans alındığında tedavi vücudun kendi kendisini iyileştirici mekanizmalarını geliştirmesine yardımcı olduğu için, hastalık bir kez iyileşirse tekrarlama şansı düşüktür. Bu yüzden seanslar düzenli alındığında kalıcı olmaktadır.


Ayak problemlerinden ve her türlü sağlık sorunundan uzak kalmanın en kolay yolu Refleksoloji Terapisi dir.
TÜM SORULARINIZ VE RANDEVU İÇİN +90532 297 92 35

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder