8 Haziran 2016 Çarşamba

SİNİR SİSTEMİNİN ORGANİZASYONU

SİNİR SİSTEMİNİN ORGANİZASYONU

Sinir sistemi anatomik yerleşimleri açısından merkezi sinir sistemi (MSS) ve periferik sinir sistemi (PSS); işlevsel yönden ise somatik sinir sistemi ve otonom sinir sistemi şeklinde gruplandırılır.

MSS​ Beyin ve medulla spinalis PSS​ Kranyal ve spinal sinirlerden oluşur.
Sinir sisteminin periferik bölümü beyin ve omurilik dışındaki diğer sinir hücreleri ve tellerinden oluşur.

Beyinde benzer fonksiyonları olan nöronların bir araya gelmesiyle oluşan topluluğa nukleus denir.
Periferik sinir sistemindeki nöron topluluklarına ise gangliyon denir.

NÖRON
•             Sinir hücresine nöron adı verilir.
•             Soma, dendrit ve akson olmak üzere üçe ayrılır.

 NÖRONLAR
•             Sinir sistemi kontrol edici ve düzenleyici görevini, özel yapıda uyarılabilme ve uyarıları iletebilme yeteneğindeki nöronlar ile gerçekleştirmektedir.

•             Uyarıları çeşitli uzaklıklara taşıyabilen sinir hücreleri, büyüklüklerinin değişiklik göstermesine karşın, hemen hepsi yapısal olarak belli karakteristik özellikleri paylaşırlar.

•             Bütün nöronlar; nükleus, sitoplazma ve hücre organellerini içeren bir hücre gövdesi (soma) ile bu hücre gövdesinden çıkan ve nörit adı verilen uzantılardan oluşur.

•             Soma, nukleus ve nukleolusu içeren esas hücre bölümüdür, hücre gövdesidir.

•             Somadan çıkan Nöritler sitoplazmik uzantılar olup, hücre zarı ile çevrilidirler.

 •            Nöritler, uyarıyı taşıdıkları yöne bağlı olarak akson ve dentrit olmak üzere ikiye ayrılırlar.

•             Dendritler somadan çıkan dallanmalar olup uyarıları nöronlara
iletir. Bu uzantılar reseptör görevi yaparlar, başka sinirlerden gelen uyarıları alırlar.
•             Dentritler uyarıyı hücre gövdesine doğru, akson ise uyarıyı hücre gövdesinden alıp uzağa taşımaktadır.

•             Dentritler ve soma impulsun doğduğu yer, akson ise iletildiği yer olmaktadır.

•             Dentritler bir ve birden fazla sayıda olabilirken her sinir hücresinin bir adet aksonu bulunur ve aksonların uzunluğu birkaç mikrondan 1m.’ye kadar değişebilir.

•             Aksonlar, Hücre gövdesinde oluşan uyarıları ve sentezlenen maddeleri diğer nöronlara veya efektör organlara (örneğin kas) taşıyan ince uzun uzantıdır.

•             Aksonun dış yüzeyi ince bir membran olan aksolemma ile sarılmıştır. Aksolemmanın üzerinde lipoid yapıda bir kılıf içeren aksonlar, miyelinli akson adını alır.

•             Aksonlar, akson yumruları veya sinaptik yumrular adı verilen ve içerisinde bol miktarda veziküller içeren çok sayıda düğme şeklindeki (sinaptik düğümler) oluşumlarla sonlanırlar.

•             Veziküller içinde nörotransmitter olarak tanımlanan ve bir nöronda aksiyon potansiyeli olarak taşınan bilginin, diğer bir nörona aktarılmasına aracılık eden moleküller bulunmaktadır.

•             Bazı nöronların aksonlarında glia hücreleri
tarafından oluşturulan myelin kılıf bulunur.

•             Bu nöronlara myelinli nöronlar denmektedir.

•             Myelin kılıf aksonun etrafını ranvier boğumları adı verilen kesintili oluşumlarla çevreler ve son derece önemli 2 görevi vardır.

•             Bunlardan biri aksiyon potansiyelinin akson boyunca son derece hızla yayılmasını sağlamak.

•             Diğeri aksonu çevre nöronların uyarılarından etkilenmesini önlemek amacı ile izole etmektir.

 •            Myelinli nöronlarda aksiyon potansiyeli bir ranvier boğumundan diğerine sıçrayarak taşınmaktadır.

•             Myelinli nöronlara özgü bu tip taşınmaya saltatorik ileti (sıçrayıcı ileti) denilmektedir (şekil 2).

•             Saltatorik ileti impuls taşınma hızını bazı nöronlarda 120 m/sn kadar çıkarmaktadır.

•             MİYELİNİN ÖNEMİ

•             Miyelin, sinir liflerinin çoğunu çevreleyen bir maddedir ve sinir impulslarının vücudun diğer bölümlerine geçişini hızlandırır. Miyelin kaybı bu impulsları yavaşlatır ve hatta durdurabilir. Bu da birçok belirtiye yol açabilir.




 Nedeni bilinmeyen, sakat bırakıcı otoimmün dejeneratif bir hastalık olan multipl sklerozda (MS), santral sinir sisteminde ortaya çıkan yama tarzı miyelin harabiyeti, hastada motor ve duyu kayıplarına ve giderek felçlere yol açmaktadır.

Şahin SANDALCIOĞLU
Uzman Sosyolog - Refleksolog
+90532 297 9235


Kaynakça: Prof. Dr. Yüksel KOÇYİĞİT

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder