PERİFERİK SİNİR ZARARLANMASI
• Periferik
sinir hücresinin başlıca üç tip zararlanma modeli söz konusudur:
1) Waller
dejenerasyonu,
• 2)
Aksonal dejenerasyon,
• 3)
Segmental demiyelinizasyon
WALLER DEJENERASYONU:
• Periferik
sinirin aksonunun herhangi bir yerinde herhangi bir nedenle (travma, infarktüs,
uzamış veya şiddetli baskı gibi) hasarlanması ve bütünlüğünün bozulması
sonucunda oluşan zararlanmadır.
AKSONAL DEJENERASYON:
• Periferik
sinir hücre gövdesinin veya aksonunun hasarı söz konusudur.
• Nedeni
çoklukla metabolik veya toksikdir.
• Prognozu
en kötü olan zararlanma tipidir.
SEGMENTAL DEMİYELİNİZASYON:
• Miyelinli
sinir liflerinde, periferik sinir aksonunda bir hasar olmaksızın etrafındaki
Schwann hücresinde ve/veya miyelin kılıfında hasar söz konusudur.
TRAVMATİK PERİFERİK SİNİR ZARARLANMALARI:
• Periferik
sinirlere her tür travma (ateşli silah yaralanması, kesici aletle yaralanma,
elektrik çarpması, yanıklar, ezilmeler gibi), en hafifinden en ağrına değişik
derecelerde sinir zararlanmasına yol açar.
• Periferik
sinir içindeki tüm sinir lifleri aynı derecede zararlanmaya uğrayabileceği
gibi, zararlanmanın şiddetine ya da tipine göre, aynı sinir içindeki farklı
lifler farklı türde zararlanmaya da uğrayabilir.
• Periferik
sinirin bir noktasından elektriksel bir uyarı verilip, uzak bir noktasından
aksiyon potansiyellerinin kaydı yapılarak periferik sinirlerde ileti hızı ve
buna göre sinir liflerinin tipleri tespit edilebilir.
• Erlanger
ve Gasser memeli sinir liflerini A, B ve C gruplarına, A grubunu da daha sonra
α,β,γ ve δ liflerine ayırmıştır.
• A lifleri
en hızlı iletilen en kalın miyelinli liflerdir.
• B lifleri
daha ince miyelinli olup preganglionik otonomik efferent lifleri içerir.
• C lifleri
küçük çaplı miyelinsiz lifleri içerir.
• Postganglionik
otonomik efferent lifler ve ağrı, ısı duyumunda görevli somatik afferent
liflerin çoğunluğu bu gruptadırlar.
• En kalın
miyelinli aksonların çapları 20µm kadarken miyelinsiz aksonların çapları 0.2-
3.0µm arasında olup en çok 1.5µm civarındadır.
• Genellikle,
herhangi bir sinir lifinin çapı arttıkça iletim hızı artar.
• Daha
büyük aksonlar esas olarak proprioseptif duyu ve somatik motor işlevle
ilgilidir.
• Daha
küçük aksonlar ağrı ve sıcaklık duyusu ve otonomik fonksiyonlara hizmet eder.
• Arka kök
C lifleri ağrı ve sıcaklık reseptörlerine ek olarak dokunma ile diğer cilt
reseptörleri ile oluşturulan uyarıları iletir, fakat sadece ağrı ve sıcaklık
bilinç düzeyine ulaştırılır.
• iletim
hızı ve lif çapındaki farklılıklara ek olarak, periferik sinirlerdeki liflerin
çeşitli sınıfları hipoksi ve anestetik maddelere duyarlılıkları bakımından da
farklılık gösterirler.
• Bu
olgunun fizyolojik olduğu kadar klinik önemi de vardır.
• Lokal
anestetikler A grubundaki dokunma liflerini etkilemezken önce grup C
liflerindeki iletimi deprese ederler.
• Aksine.
sinir üzerindeki bası; motor, dokunma ve basınç liflerindeki iletimin kaybına
neden olabilirken ağrı duyusu nisbeten sağlam kalır.
• Bu tipte
örnek, koldaki sinirlerin kompresyonuna neden olacak şekilde kolları başlarının
altında uzun süre uyuyan kişilerde bazen görülür.
Şahin SANDALCIOĞLU
Uzman Sosyolog – Refleksolog
+90532 297 9235
Kaynakça: Prof. Dr. Yüksel KOÇYİĞİT