8 Şubat 2016 Pazartesi

ADET ÖNCESİ SENDROMU VE TEDAVİSİ

ADET ÖNCESİ SENDROMU VE TEDAVİSİ

Adet öncesi sendromu (PMS-premenstrüel sendrom) asetten önceki birkaç gün ortaya çıkan bir dizi fiziksel ve psikolojik belirtileri anlatır. Kadınların yüzde 80-90 kadarı üreme yaşlarının bir kısmında PMS yaşar, buna karşın sadece yüzde 5 kadarı ciddi belirtiler bildirir.

Bazı vakalarda PMS geriye, ovulasyona kadar uzanabilir; az sayıda kadın PMS benzeri şikayetleri daha sonra olmadan sadece ovulasyon zamanında yaşar. PMS en sık 30 yaş üzeri kadınlarda, özellikle de yıllar boyu hamilelik veya doğum kontrol hapları ile kesilmeyen doğal adet dönemleri yaşayanlarda görülür.

PMS’nin batı ülkeleri dışında daha az görüldüğü öne sürülür; ama bu muhtemelen diğer sosyal faktörlerden çok daha sık hamilelik ve emzirme ile ilişkilidir. Ayrıca adet gören primatlarda da (rezus maymunları ve babunlar) PMS davranış karakteristikleri görüldüğü bildirilmiştir.

Çoğu kez sendroma eşlik eden fiziksel rahatsızlıklar kilo alma, sıvı tutulması, leğen boşluğunda ağırlık veya şişkinlik hissi, göğüslerde duyarlılık ve büyüme, cild lekeleri, baş ağrısı, kabızlık, sık idrara çıkma, diş eti kanaması ve ağızda ülserlerdir.

Varisli damarlar, migren ve sivilceler gibi durumlar daha da kötüleşebilir. Tiroid büyüyebilir ve kan şekeri hafifçe yükselebilir.

Psikolojik ve davranışsal değişiklikler arasında herhangi bir olaya yoğunlaşamama, yorgunluk, ruh durumunda hızlı değişiklikler, sinirlilik ve depresyon vardır. PMS bazı ceza davalarında hafifletici  sebep olarak alınır ama bu diğer alanlarda kadınların sorumluluk alması gereken durumlarda onlara zarar verir.

İntihar veya intihar düşünceleri ve kaza sonucu ölümlerin adet döneminin sonlarında daha çok görüldüğü bildirilmiştir. Belirtiler sadece ovulasyon ve adet arasında oluştuğu, adetin başlamasından sonraki birkaç saat içindeyse, ortadan kalktığı zaman PMS’ye bağlı olarak sınıflandırılabilir.
PMS’yi açıklamak için birçok teori ortaya atılmıştır. Muhtemel psikolik sebepleri arasında adete karşı olan olumsuz sosyal ve kültürel tavırlar ve önceden var olan psikolojik veya psikiyatrik sorunların bilinçsiz olarak adetle ilişkilendirilmesi vardır.

Prolaktin, insülin, kortizon ve androjenlerle ilgili hormonal dengesizliklerin neden olabileceği varsayılmıştır.

Biçok hekim progestoren eksikliği veya progesteron östrojen oranlarının değişmesi ile basit bir açıklama bulunabileceğine inanır. Buna karşın, PMS’nin ergenlik veya hamilelik sonrası gibi hormonal değişiklik zamanlarında ortaya çıkması hormonal faktörlerle en azından bir ilişki olduğu gösterse de, PMS yaşayan kadınlarda yapılan hormon seviseyi çalışmaları, bu teorileri kesin olarak onaylamayı başaramamıştır.

Belirtilerin geniş bir çeşitlilik göstermesi ve nedeni hakkındaki belirsizlik PMS tedavisini zorlaştırır. Fiziksel ve psikolojik belirtilerin günlük bir listesini tutmak, tedavi için hangi belirtinin göz önünde bulundurulacağı konusunda yardımcı olabilir.

B6 vitamini, sıvı tabletleri, prostoglandin bloke edicileri, antideprasnlar ve düşük dozlarda progesteron denenmiştir; fakat bazı kadınlarda rahatlık sağlamalarına karşın genel olarak başarılı olamamışlardır.

Doğum kontrol hapları ile normal adet döngüsünün hormonal düzenini değiştirmek bazı kadınlarda PMS’yi yatıştırabilir ama diğerlerinde belirtilerin şiddetlendiği yolunda. Yumurtalıkların cerrahi olarak alınması (ooforektomi) şiddetli vakalarda son çare olarak ara sıra kullanılır.
Hamilelik veya tüplerin bağlanmasının PMS üzerinde herhangi bir etkisi olduğuna dair yeterli kanıt yoktur.

Adet öncesi şikayetleri azaltmak için Shiatsu, Refleksoloji düzenli yapıldığında, özellikle dalak ve karaciğer meridyenlerindeki kan ve enerji akımlarını düzenleyerek adet öncesi gerginliği düşürdüğü görülmüştür yapılan araştırmalarda.

 GELENEKSEL VE TAMAMLAYICI TIP UYGULAMALARI REFLEKSOLOJİ YÖNETMELİĞİ 27 EKİM 2014TARİHLİ VE 29158 SAYILI RESMİ GAZETE’DE YAYIMLANARAK YÜRÜRLÜĞE KONULMUŞTUR.

Şahin SANDALCIOĞLU
Uzman Sosyolog-Refleksolog
+90532 297 9235

KAYNAK
Prof. Dr. David Tracey
Prof. Dr. Peter Baume
Prof. Dr. Kurt H. Albertine
Prof. Dr. Laurence Garey
Prof. Dr. Frederick Rost
Prof. Dr. Phil Waite




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder