MULTİPL SKLEROZ - MS HASTALIĞI TEDAVİSİ İZMİR
MULTIPL SKLEROZ
MULTIPL SKLEROZ
Multipl Skleroz (MS), ilerleyen ve sıklıkla hastanın güçten
düşmesine yol açan bir merkezi sinir sistemi hastalığıdır. Beyinle omurilikteki
sinir hücrelerinin çevresinde bulunan koruyucu kılıfın (miyelin) yıkımına neden
olur.
Bu durum, sinir hücrelerinin uyarıları iletmesini etkiler ve
merkezi sinir sistemiyle gönderilen sinyalleri altüst eder. Bulgular virüslerin
tetiklediğini göstersede, MS’in nedeni bilinmemektedir. Tetikleyicisi ne olursa
olsun T hücrelerinin, merkezi sinir sisteminin koruyucu kılıfını yanlışlıkla
yabancı bir madde olarak tanımlamasına yol açan bir vücudun kendi yapılarına
kendisinin saldırdığı otoimmün tepki ürettiği düşünülmektedir.
(ÖZBAĞIŞIKLIK, OTOİMMÜNİTE VEYA KENDİNE BAĞIŞIKLIK; BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİN AŞIRI DUYARLILIĞIYLA OLUŞAN TEPKİLERE GENEL OLARAK VERİLEN GENEL ADDIR. ÖZBAĞIŞIKLIKTA CANLININ KENDİ VÜCUDUNDA BULUNAN ÖZ DOKULARI "YABANCI" OLARAK ALGILAYIP, BUNLARA KARŞI ANTİKOR OLUŞTURARAK TANIMAZ VE DOLAYISIYLA BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ HÜCRELERİ VÜCUDUN KENDİ DOKULARINA SALDIRIR).
(ÖZBAĞIŞIKLIK, OTOİMMÜNİTE VEYA KENDİNE BAĞIŞIKLIK; BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİN AŞIRI DUYARLILIĞIYLA OLUŞAN TEPKİLERE GENEL OLARAK VERİLEN GENEL ADDIR. ÖZBAĞIŞIKLIKTA CANLININ KENDİ VÜCUDUNDA BULUNAN ÖZ DOKULARI "YABANCI" OLARAK ALGILAYIP, BUNLARA KARŞI ANTİKOR OLUŞTURARAK TANIMAZ VE DOLAYISIYLA BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ HÜCRELERİ VÜCUDUN KENDİ DOKULARINA SALDIRIR).
Normalde hastalıklarla savaşan T hücreleri, MS’de koruyucu
kılıfın yıkımına neden olan bir bağışıklık yanıtı oluşturur. Dünya üzerinde 1
milyondan fazla MS hastası vardır.
İstatistikler, MS’ nin erkeklere oranla kadınlarda daha yaygın
olduğunu; Kuzey Avrupa soylarında (özellikle İskoç soyundan gelenlerde) daha
sık görüldüğünü; Asya ya da Afrika soylarından gelen kişilerde çok nadir ortaya
çıktığını ve ılıman iklimlere oranla tropik iklimlerde daha az görüldüğünü
ortaya çıkarmıştır.
Etnik köken ve soy konularını bir yana bıraktığımızda,
genetiğin kişiyi MS hastalığına yatkın kıldığı ile ilgili işaretler vardır. MS
hastası anne ve babaların çocuklarının genel nüfusa oranla bu hastalığa
yakalanma riski 30-50 kat daha fazladır.
MS hastalarının yaşam süreleri, hastalığın komplikasyonları
nedeniyle genellikle ortalama olarak altı yıl kısalmasına rağmen, bu hastalık,
ölümcül değildir; akciğer ve böbrek enfeksiyonları, hastanın yaşamını tehdit
eden temel riskler arasında yer alır. MS, kişinin yaşam kalitesini üzerinde de
olumsuz bir etkiye neden olabilir.
Belirtilerde hastalığın ilerleyişi, hastalar arasında önemli
oranda farklılık gösterdiği için kişinin nasıl etkileneceğini önceden tahmin
etmek son derece güçtür. Sıralamanın bir ucunda hastaların yüzde 20-35’i
hastalığın oldukça hafif bir biçiminden şikayetçi olur ve çok az etkilenir.
Sıralamanın diğer ucundaysa hastaların yüzde 12’si
hastalığın ciddi ve özellikle saldırgan bir biçimden şikâyet eder; hastalığın
bu türü, felce ve bunamaya neden olabilir.
İlk belirtiler, değişiklik gösterir ve her zaman ciddi bir
hastalığa işaret etmez. Bu belirtiler, genellikle 15-40 yaşları arasında
herhangi bir zaman diliminde ortaya çıkar; ancak hastalık, en yaygın olarak ilk
defa kişi 20’li ya da 30’lu yaşlardayken ortaya çıkar. Bulanık ya da çift
görüş, genellikle en erken belirtilerden biridir.
Gözlerde ağrı ve sistemsiz hareketler de sonradan MS’ye
yakalanan kişilerde yaygın olarak görülür. Aşırı derecede yorgunluk, bitkinlik
ve karıncalanma hissi, diğer erken belirtiler arasında yer alır.
Hastalığın ilerlemesi, genellikle yıllar alır; hastalar,
belirtilerin görünüşüne göre kaybolduğu dönemler yaşar, bu dönemlerin ardından
belirtiler yeniden şiddetlenir. MS’nin ileri evresinde kas sertliği, eşgüdüm ve
denge kaybı; dışkı denetimi kaybı, kabızlık, kol ve bacaklarda kısa süren
rahatsızlık hissi; erkeklerde iktidarsızlığın da aralarında bulunduğu cinsel
sorunlar; kollar ya da bacaklarda titreme ve basit bellek sorunlarından sorun
çözme yeteneğinin zayıflamasına kadar değişen zihinsel bozukluklar gibi ortaya
çıkabilir.
Geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamaları Refleksoloji yönetmeliği 27 ekim 2014 tarihli ve 29158 sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe konulmuştur.
YAPILAN BİLİMSEL ÇALIŞMALAR REFLEKSOLOJİ NİN (MS) PARASTEZİ, SPASTİSİTE VE ÜRİNER SEMTOMLARDA ANLAMLI GELİŞME GÖZLEMLEMDİ VE %33 İLE %80 ARASINDA OLUMLU ETKİLERİ OLDUĞU BELİRTİLDİ.
Geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamaları Refleksoloji yönetmeliği 27 ekim 2014 tarihli ve 29158 sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe konulmuştur.
YAPILAN BİLİMSEL ÇALIŞMALAR REFLEKSOLOJİ NİN (MS) PARASTEZİ, SPASTİSİTE VE ÜRİNER SEMTOMLARDA ANLAMLI GELİŞME GÖZLEMLEMDİ VE %33 İLE %80 ARASINDA OLUMLU ETKİLERİ OLDUĞU BELİRTİLDİ.
Şahin SANDALCIOĞLU
Uzman Sosyolog-Refleksolog
Uzman Sosyolog-Refleksolog
GSM: +90532 297 9235
KAYNAK
Prof. Dr. David Tracey
Prof. Dr. Peter Baume
Prof. Dr. Kurt H. Albertine
Prof. Dr. Laurence Garey
Prof. Dr. Frederick Rost
Prof. Dr. Phil Waite
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder