13 Nisan 2016 Çarşamba

DİZLERİMİZDEKİ AĞRI SEBEPLERİ VE TEDAVİSİ

DİZLERİMİZDEKİ AĞRI SEBEPLERİ VE TEDAVİSİ
Dizlerinizde ağrı varsa bunun sebebini muhakkak araştırınız. “Nasıl olsa geçer” ya da körlemesine “Ağrı kesici alayım” tarzı zaman kayıplarına dikkat edin. Nasıl olsa geçer diye aklınızdan geçirmeyin.
Yaşınıza bağlı başka hastalık olup olmadığını, kemik erimesi olup olmadığı, kaza geçirip geçirmediğinizi ya da bozuk kaldırımlarda yürürken diziniz üstüne düşüp düşmediğinizi bir düşünün. Ağrı dizinizin neresinde oluyor? Şikâyetleriniz yavaş yavaş mı, birden mi gelişti? Doğru teşhis için şikâyetlerinizi, bulgularınızı ve öykünüzü doğru ve dikkatli bir şekilde bir araya getirmek gerekir.

  DİZİN ANATOMİSİ
Diz; uyluk kemiği (femur) ile kaval kemiği (tibia) arasındaki menteşe biçimli bir eklemdir. Eklem iç ve dış olmak üzere iki bölümlüdür. Eklem ön taraftan diz kapağı ile korunur. Eklem içindeki tüm kemik yüzeyler eklem kıkırdağı ile örtülmüştür.

Femur ve tibia arasındaki yük taşıyan kıkırdak yüzeyler, menisküs denilen iki esnek kıkırdaktan yapı ile korunur ve desteklenir. Menisküsler “C” harfi biçimli ve kuş yuvası biçiminde kenarları yüksek ortası ince bir yapıdadır. Bu yapı yuvarlak femur ile düz tibianın yapısal uyumunu sağlar, binen yükün tüm eklem yüzeyine dağılmasını sağlar, gelen darbeleri emer, eklemin sabitliğine yardımcı olur.

 Bağlar diz eklemini sabitleyen ana yapılardır. Birbirlerinden tamamen ayrı yapılar olan bağlarla tendonları karıştırmamak gerekir. Bağlar her iki ucu kemiğe yapışan sabit yapılardır, sınırlı esneklikleri vardır. Tendonlar ise bir uçları kemiğe yapışan, diğer uçları adaleyle devam eden, adalenin hareketini kemiğe ileten yapılardır. Dizin tüm bu anatomik yapıları boyunca kaslar uzanır ve birlikte çalışarak dizin koşmak, yürümek gibi hareketlerini yönetirler.

 Kaslar ayrıca sabitliği sağlayan oluşumlara destek sağlar, korurlar. Dizi yöneten iki ana grup kas vardır. Uyluğun önünde dört başlı kas olan quadriceps ve uyluğun arkasında hamstring kasları vardır. 
 
 ŞİKÂYETLERE DİKKAT
Dizden ses gelmesi sık olarak etrafta başkalarından da duyduğunuz bir şikâyettir. Çoğunlukla ağrısız ve belirti vermeden olur. Ne zaman ki ağrı ile beraber olurlar o zaman bu bağ yırtığı, kıkırdak zedelenmesi sonrası olmuş olabilir.

Kıkırdak zedelenmelerinde dizinizde sürtünme olur ya da iki zımpara birbirine sürtünüyor gibi bir his olur. Ağrı ile birlikte olduğunda kireçlenme oluşmaya başlamış olabilir. Kilitlenme, kişinin dizini bükememe ya da düzeltememe durumuna denir.

 Burada diz hareketlerini kısıtlayan sebep bir kıkırdak parçası ya da ağrıdır. Bu iki neden birbirinden ayırt edilmelidir. Birisinde fiziksel bir neden mevcuttur. Kişinin dizinde boşalma olursa yürürken aniden düşecek gibi hisseder. Bu da bize ya bağ yırtığı ya da menisküs yırtığı olabileceğini düşündürür.

Şişlik ise görülebilen bir diğer belirtidir. Eğer zedelenmeden hemen sonra oluşmuş ise, nedeni ön çapraz bağ yırtığı ya da kemiktir. Eğer yavaş yavaş gelişiyor ise menisküs yırtığı ya da bağ zedelenmesi var demektir. Bunun dışında şişlik romatizma, gut ve enfeksiyon sonucunda da olabilir.
Ağrının yeri bir diğer önemli husustur. Eğer ağrı dizin önünde ise diz kapağı ile ilgili demektir. Dizin içinde olan ağrı ise menisküs yırtığı, iç yan bağ zedelenmesi sonrası ya da romatizma sonucu olur. Eğer dizin dış kısmında ağrı varsa dış menisküs yırtığı, dış yan bağ zedelenmesi, romatizma buna neden olabilir.

Diz arkasında olan ağrı Baker kisti dediğimiz sıvı birikmesi sonucu oluşur. Dizin içinde herhangi bir patoloji olduğunu gösterir. Eğer ağrınız merdiven inerken oluyorsa diz kapağınızda kıkırdak yumuşaması olma ihtimali yüksektir. Sabah olan ağrı ise romatizmaya işaret eder.
KAYNAK
Prof. Dr. David Tracey
Prof. Dr. Peter Baume
Prof. Dr. Kurt H. Albertine
Prof. Dr. Laurence Garey
Prof. Dr. Frederick Rost
Prof. Dr. Phil Waite

Mevcut rahatsızlığı terapi yaparak tedaviye yardımcı olurken; daha sonra oluşacak rahatsızlık ve bozukluğu haber verir. Refleksoloji terapisi, alternatif ve koruyucu hekimlik yöntemidir.
 Bir ayak masajı değildir. Masaj yumuşak doku ve kasların palpasyonudur. Refleksoloji ise sinir yollarının uyarılması olarak tanımlanır.

 Refleksoloji; ayaklar ve ellerdeki beden anatomisini ele alır.
 Modern tıbbın destekleyicisi ve tamamlayıcısıdır. Uzakdoğu, Asya, ABD, Avrupa ve birçok ülkede varlığını sürdürmektedir. Refleksoloji kılcal damarları konu edinir. Bu damarlar da insanlarda ayak tabanı ellere kadar uzanır. Kılcal damarlar kanın boşaltım organı olan ayakların belirli noktalarına kanı taşıtlar ve oraya boşaltırlar.

 Refleksoloji kişinin metabolizmasına ve enzim yapısına göre değişir. Uzun soluklu olan ama gelişmeleri zaman içerisinde birden fark edilebilecek bir yöntemdir. Hormonal yapıyı dengeler. Kasları güçlendirerek beyinden gönderilen iletilerin kalitesini arttırır.
Sıkıntılı olan bölgenin ilgili sinirlerinin yolunu kan dolaşımını hızlandırmak suretiyle açar. Bahsedilen bölge oksijen almaya yani normal çalışmaya başlar. Vücuttaki stresi azaltır, gerginliği giderir.

Refleksoloji ile kaslardaki gerginlik yok olur. Kan vücutta hiçbir engele takılmadan hızla dolaşarak hücrelere oksijen ve besin taşır. Vücut gevşeyince daha iyi çalışır. Bunun sonucunda rahatlama İle vücutta enerji artışı sağlanır.

 Refleksoloji vücuttaki doğal ağrı kesiciler olan endorfinleri üreterek ağrıları giderir. İmmun sistemin optimal düzeyde çalışmasını sağlar. Refleksoloji hiç bir yan etkisi olmayan en etkili alternatif tedavi yöntemi olup bedenin kendi kendine iyileştirmesini sağlamaktadır.

Şahin SANDALCIOĞLU
Uzman Sosyolog – Refleksolog
+90532 297 9235




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder