DİZLERİMİZDEKİ AĞRI SEBEPLERİ VE TEDAVİSİ
Dizlerinizde ağrı varsa bunun sebebini muhakkak araştırınız.
“Nasıl olsa geçer” ya da körlemesine “Ağrı kesici alayım” tarzı zaman
kayıplarına dikkat edin. Nasıl olsa geçer diye aklınızdan geçirmeyin.
Yaşınıza bağlı başka hastalık olup olmadığını, kemik erimesi
olup olmadığı, kaza geçirip geçirmediğinizi ya da bozuk kaldırımlarda yürürken
diziniz üstüne düşüp düşmediğinizi bir düşünün. Ağrı dizinizin neresinde
oluyor? Şikâyetleriniz yavaş yavaş mı, birden mi gelişti? Doğru teşhis için
şikâyetlerinizi, bulgularınızı ve öykünüzü doğru ve dikkatli bir şekilde bir
araya getirmek gerekir.
DİZİN ANATOMİSİ
Diz; uyluk kemiği (femur) ile kaval kemiği (tibia)
arasındaki menteşe biçimli bir eklemdir. Eklem iç ve dış olmak üzere iki
bölümlüdür. Eklem ön taraftan diz kapağı ile korunur. Eklem içindeki tüm kemik
yüzeyler eklem kıkırdağı ile örtülmüştür.
Femur ve tibia arasındaki yük taşıyan kıkırdak yüzeyler,
menisküs denilen iki esnek kıkırdaktan yapı ile korunur ve desteklenir.
Menisküsler “C” harfi biçimli ve kuş yuvası biçiminde kenarları yüksek ortası
ince bir yapıdadır. Bu yapı yuvarlak femur ile düz tibianın yapısal uyumunu
sağlar, binen yükün tüm eklem yüzeyine dağılmasını sağlar, gelen darbeleri
emer, eklemin sabitliğine yardımcı olur.
Bağlar diz eklemini
sabitleyen ana yapılardır. Birbirlerinden tamamen ayrı yapılar olan bağlarla
tendonları karıştırmamak gerekir. Bağlar her iki ucu kemiğe yapışan sabit
yapılardır, sınırlı esneklikleri vardır. Tendonlar ise bir uçları kemiğe
yapışan, diğer uçları adaleyle devam eden, adalenin hareketini kemiğe ileten
yapılardır. Dizin tüm bu anatomik yapıları boyunca kaslar uzanır ve birlikte
çalışarak dizin koşmak, yürümek gibi hareketlerini yönetirler.
Kaslar ayrıca sabitliği
sağlayan oluşumlara destek sağlar, korurlar. Dizi yöneten iki ana grup kas
vardır. Uyluğun önünde dört başlı kas olan quadriceps ve uyluğun arkasında
hamstring kasları vardır.
ŞİKÂYETLERE DİKKAT
Dizden ses gelmesi sık olarak etrafta başkalarından da
duyduğunuz bir şikâyettir. Çoğunlukla ağrısız ve belirti vermeden olur. Ne
zaman ki ağrı ile beraber olurlar o zaman bu bağ yırtığı, kıkırdak zedelenmesi
sonrası olmuş olabilir.
Kıkırdak zedelenmelerinde dizinizde sürtünme olur ya da iki
zımpara birbirine sürtünüyor gibi bir his olur. Ağrı ile birlikte olduğunda
kireçlenme oluşmaya başlamış olabilir. Kilitlenme, kişinin dizini bükememe ya
da düzeltememe durumuna denir.
Burada diz
hareketlerini kısıtlayan sebep bir kıkırdak parçası ya da ağrıdır. Bu iki neden
birbirinden ayırt edilmelidir. Birisinde fiziksel bir neden mevcuttur. Kişinin
dizinde boşalma olursa yürürken aniden düşecek gibi hisseder. Bu da bize ya bağ
yırtığı ya da menisküs yırtığı olabileceğini düşündürür.
Şişlik ise görülebilen bir diğer belirtidir. Eğer
zedelenmeden hemen sonra oluşmuş ise, nedeni ön çapraz bağ yırtığı ya da
kemiktir. Eğer yavaş yavaş gelişiyor ise menisküs yırtığı ya da bağ zedelenmesi
var demektir. Bunun dışında şişlik romatizma, gut ve enfeksiyon sonucunda da
olabilir.
Ağrının yeri bir diğer önemli husustur. Eğer ağrı dizin
önünde ise diz kapağı ile ilgili demektir. Dizin içinde olan ağrı ise menisküs
yırtığı, iç yan bağ zedelenmesi sonrası ya da romatizma sonucu olur. Eğer dizin
dış kısmında ağrı varsa dış menisküs yırtığı, dış yan bağ zedelenmesi,
romatizma buna neden olabilir.
Diz arkasında olan ağrı Baker kisti dediğimiz sıvı birikmesi
sonucu oluşur. Dizin içinde herhangi bir patoloji olduğunu gösterir. Eğer
ağrınız merdiven inerken oluyorsa diz kapağınızda kıkırdak yumuşaması olma
ihtimali yüksektir. Sabah olan ağrı ise romatizmaya işaret eder.
KAYNAK
Prof. Dr. David Tracey
Prof. Dr. Peter Baume
Prof. Dr. Kurt H. Albertine
Prof. Dr. Laurence Garey
Prof. Dr. Frederick Rost
Prof. Dr. Phil Waite
Mevcut rahatsızlığı terapi yaparak tedaviye yardımcı
olurken; daha sonra oluşacak rahatsızlık ve bozukluğu haber verir. Refleksoloji
terapisi, alternatif ve koruyucu hekimlik yöntemidir.
Bir ayak masajı
değildir. Masaj yumuşak doku ve kasların palpasyonudur. Refleksoloji ise sinir
yollarının uyarılması olarak tanımlanır.
Refleksoloji; ayaklar ve ellerdeki
beden anatomisini ele alır.
Modern tıbbın
destekleyicisi ve tamamlayıcısıdır. Uzakdoğu, Asya, ABD, Avrupa ve birçok
ülkede varlığını sürdürmektedir. Refleksoloji kılcal damarları konu edinir. Bu
damarlar da insanlarda ayak tabanı ellere kadar uzanır. Kılcal damarlar kanın
boşaltım organı olan ayakların belirli noktalarına kanı taşıtlar ve oraya
boşaltırlar.
Refleksoloji kişinin
metabolizmasına ve enzim yapısına göre değişir. Uzun soluklu olan ama
gelişmeleri zaman içerisinde birden fark edilebilecek bir yöntemdir. Hormonal
yapıyı dengeler. Kasları güçlendirerek beyinden gönderilen iletilerin
kalitesini arttırır.
Sıkıntılı olan bölgenin ilgili sinirlerinin yolunu kan
dolaşımını hızlandırmak suretiyle açar. Bahsedilen bölge oksijen almaya yani
normal çalışmaya başlar. Vücuttaki stresi azaltır, gerginliği giderir.
Refleksoloji ile kaslardaki gerginlik yok olur. Kan vücutta
hiçbir engele takılmadan hızla dolaşarak hücrelere oksijen ve besin taşır.
Vücut gevşeyince daha iyi çalışır. Bunun sonucunda rahatlama İle vücutta enerji
artışı sağlanır.
Refleksoloji
vücuttaki doğal ağrı kesiciler olan endorfinleri üreterek ağrıları giderir.
İmmun sistemin optimal düzeyde çalışmasını sağlar. Refleksoloji hiç bir yan
etkisi olmayan en etkili alternatif tedavi yöntemi olup bedenin kendi kendine
iyileştirmesini sağlamaktadır.
Şahin SANDALCIOĞLU
Uzman Sosyolog – Refleksolog
+90532 297 9235
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder