KANSER NEDİR - KEMOTERAPİYLE REFLEKSOLOJİ TEDAVİSİ
Kanser Hastalığı insan vücudunda nasıl bir etkiye sahiptir;
Vücudumuzdaki sağlıklı hücreler bölünebilme özelliğine
sahiptirler. Fakat kas ve sinir hücrelerinde bu özellik olmaz. Ölen hücrelerin yenilebilmesi
ve yaralanan dokuların tekrardan onarılması amacıyla bu özelliğini kullanırlar.
Yaşamın ilk yıllarında yani genç olan doku da hücreler daha
hızlı bölünürken, erişkin yaşlarda hücre bölünmesi yavaşlar. Ancak hücrelerin
bölüne bilme özelliği sınırlıdır.
Her hücre hayatı boyunca belli sayıda bölünebilir. Sağlıklı
hücre ne kadar bölüneceğini bilir ve zamanı geldiğinde ölmesini de bilir. Buna
apoptosis yani hücrenin programlı ölümü adı verilir.
Genel sağlık yaşamında vücudun sağlıklı ve düzgün çalışması
için hücrelerin büyümesi, bölünmesi ve daha çok hücre üretmesine gereksinim
duyulur.
Bu sürece uyulmadığında süreç doğru yoldan sapar, yeni
hücrelere gerek olmadan hücreler bölünmeye devam eder.Bu kontrolsüz bölünmeye
kanser hücreleri diyoruz.
Bilincini kaybetmiş kanser hücreleri, kontrolsüz bölünmeye
başlar ve çoğalarak vücutta artar. Fazla hücrelerin kütleleri bir büyüklük veya
tümör oluştururlar.
Bağışıklık sisteminin faaliyetini de bozan bu durumlar
kanseri hazırlayıcı etmenler olarak bilinir.
Bağışıklık sistemi tarafından imha edilmemiş olan bu
hücreler kontrolsüz biçimde üreyerek bulundukları dokuyu hasara uğratarak işlev
kaybına sebep olur. Sadece o dokuyla sınırlı olmayıp komşu dokuları da işgal
etmeye başlar.
Kan ve lenf dolaşımı yoluyla vücudun ilgisiz bölgelerine de
taşınarak esiri altına alır.
REFLEKSOLOJİ TEDAVİSİ;
Ayaklarda ve ellerde bedenin tüm bölgelerine ve sistemlerine
bağlı olarak anatomik refleks noktaları mevcuttur.
Ayak ve el tabanında,üstünde,sağında ve sol bölgelerinde her
organa ait sinir uç noktalarına manüel terapi uygulayarak beyine elektro sinyalleri (görev uyarıları) ileterek
vücuttaki sinirlere ve belli sistemlere emir gönderip; vücudun kendi kendini
tedavi etme mekanizmasını harekete geçirilir.
Dokuları oluşturan hücrelerde yenilenmeler ve ölmüş olan
hücreleri vücuttan atılımı sağlayarak bedende fiziksel ve zihinsel bir
rahatlama sağlar.
Kemoterapinin yanı sıra destek ve tamamlayıcı olarak
Refleksoloji'nin alınması ve bu tedavi
sürecinde vücuttaki etkileri;
Refleksoloji tedavisinde uygulanacak olan bölgede hedef
noktalar vardır.
Bu hedef noktalara yapılan uygulamayla yani; beyinle
birlikte beyincik, omurilik soğanı, omurilik ve çevresel sinirler bir bütün
olarak ele aldığımız da vücudun denetleyici sistemlerini harekete geçirerek
yapının işlevi olan düzenleyici sistem devreye girer ve canlıyı oluşturan
hücre, doku ve organların fonksiyonlarını harekete geçirmiş oluruz.
Sağlıklı hücrelerin gelişim ve ölüm süreci bir düzene ve
kontrol altına alınır. Oysa kanser hücrelerinin büyümesi ve ölümü bu kontrol
sürecinden çıktığı için bu hücreler
kontrolsüz bir şeklide büyüyüp çoğalmaya başlar.
Refleksoloji tedavisinin hemen hepsi kan yolu ile vücuda
dağılarak kontrolsüz çoğalan hücrelere ulaşarak bu hücreleri öldürür veya
kontrolsüz büyümesine engel olur.
Kemoterapi ilaçları bir taraftan bu kötü hücreleri yok
ederken , Refleksoloji Tedavisiyle vücuttaki normal hücrelerin sağlıklı
bölünmesi sağlayarak ölmüş hücrelerin atılımda da etki etmektedir.
Kanser Hastalarının Psikolojik durumunu da düşünecek
olursak beyini oluşturan yapılar ve
bunların işleyişini sağlayan sistemde bir bozukluk olması halinde ruhsal
sorunlar da yaşaya bilirler.
Duygu, düşünme, davranış, bellek, algılama, öğrenme,
yargılama beyinin işlevleri sonucunda ortaya çıkan işlev bozukluğundan kaynaklı
yaşantıdır.
Psikolojik bozukluk dediğimiz ruhsal rahatsızlıkta beyinde
zaten var olan nöroadrenalin ve serotonin denilen sinirler arası iletimi
sağlayan iletici maddelerin etkinliği azalmaktadır ve bu durum kanser
hastalarında olumsuz etki eder.
Nitekim serotonin ve nöroadrenalin etkinliğini arttırmak
için Refleksoloji uygulamasında anatomik olarak belirttiğimiz sinir uç
noktalarını fizyolojik olarak işleve geçirdikten sonra;
nörofizyolojik kurama göre ayaklardan çıkan uyarının
aksonlar yoluyla beyine ulaşarak nöronlar arasında sinaps bağlantısını
sağlayarak mesajın beyine ulaşmasıyla beyindeki nöronun öğrenme işlevi de
başlamış olur böylelikle psikolojik bozuklukta işlevsel düzelmiş olur.
Refleksoloji, bugün tamamlayıcı tıp olarak yer almaktadır.
(GELENEKSEL VE TAMAMLAYICI TIP UYGULAMALARI REFLEKSOLOJİ YÖNETMELİĞİ 27 EKİM
2014TARİHLİ VE 29158 SAYILI RESMİ GAZETE’DE YAYIMLANARAK YÜRÜRLÜĞE
KONULMUŞTUR.)
Şahin SANDALCIOĞLU
Uzman Sosyolog - Refleksolog
+90532 297 9235
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder