30 Haziran 2015 Salı

AŞIRI TERLEMENİN NEDENLERİ VE TEDAVİSİ

Kişinin aşırı derece de terlemesine Hiperhidroz adı verilmektedir. Aşırı terleme kişinin kendisine bakması ile önlemez sadece azaltılabilir. Genellikle el, ayak, koltukaltı ve yüzde görülen aşırı terleme bu durumdan dolayı kişiye huzursuzluk verir. Aşırı terleme herhangi bir hastalığın habercisi olabileceği gibi tamamen psikolojikte olabilir. Korku ve stres gibi olumsuz durumlarda terleme artmaktadır.

AŞIRI TERLEMENİN NEDENLERİ
Aşırı terleme herhangi bir hastalık sırasında artış gösterebilir. Çoğu hastalıkların nedenleri arasında aşırı terlemeyi sayabiliriz. Aşırı terlemeye neden olabilecek diğer sebeplere gelince;

Tiroit bezlerinin aşırı derecede çalışması,
Aşırı şişmanlık,
Böbreküstü bezi hastalıklarının varlığı,
Şeker hastalığı,
Kalp krizi geçirilmesi,
Çeşitli kanser türleri,
Bazı hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçların yan etkilerinin olması,
Sempatik sinir sistemin aşırı şekilde çalışması,
Stres,
Psikolojik rahatsızlıklarının varlığı kişide aşırı terlemeye neden olarak gösterilebilir.


SAĞLIKLI KALMANIZ İÇİN AYDA BİRKEZ DE OLSA REFLEKSOLOJİ YADA KOMPLE VÜCUT MASAJI YAPTIRMANIZ İÇİN KÜÇÜK BİR ANLATIM.
TÜM SORULARINIZ VE RANDEVU İÇİN +90532 297 9235
Şahin SANDALCIOĞLU

Uzman Sosyolog-Refleksolog

29 Haziran 2015 Pazartesi

TOPUK ÇATLAKLARININ NEDENLERİ

TOPUK ÇATLAKLARININ NEDENLERİ

Cilt kuruluğu (kserozis) topuk çatlaklarının en yaygın nedenidir. Topuk çatlakları topuklar üzerine sürekli baskı uygulandığında da ortaya çıkabilir. Bu da genelde uzun süreli yürüyüşler ya da ayakta fazla durulduğunda ortaya çıkar. Topuk çatlaklarının diğer yaygın nedenleri şunlardır:

AŞIRI KİLOLAR
Aşırı kilolar (fazla kilolar ayakaltına fazla basınç uygulanmasına neden olarak topukta açılmalara yol açabilir.) Deri esnek olmadığında uygulanan basınç çatlamalara yol açabilir.

ARKA KISMI AÇIK AYAKKABILAR
Arka kısmı açık ayakkabılar giymek de topuk altındaki yağlı tabakanın iki tarafa ayrılmasına neden olarak çatlamalara yol açabilir.

ŞEKER HASTALIĞI
Bazı sağlık koşulları da deride kurumaya neden olabilir. Şeker hastalığı daha az terlemeye neden olur. (şeker hastalarında aktivitesi azalan tiroit vücudun metabolik hızını düşürür bu da terlemenin azalmasına yol açar. Bunun sonucunda da deride kurumalarla birlikte çatlamalar ortaya çıkabilir.)

DERİ HASTALIKLARI
Sedef hastalığı ve egzama gibi deri hastalıkları da kuru deriyle birlikte topuk çatlaklarına yol açabilir.

TER BEZLERİNİN DÜZENSİZ ÇALIŞMASI

Ter bezlerinde aktivitenin azalması da deride kurumayı ve çatlakların oluşumunu tetikler.

TÜM SORULARINIZ VE RANDEVU İÇİN +90532 297 9235
Şahin SANDALCIOĞLU
Refleksoloji ve Masaj Uzmanı

TERS GERİ BİLDİRİM MEKANİZMASI - PARATİROİD

TERS GERİ BİLDİRİM MEKANİZMASI

Vücut ters geri bildirim döngüsü mekanizmasını hormon düzeylerini düzenlemek için kullanır.
Bu sistemde, belli bir hormonun fazla veya az olması, hormon düzeyini normal düzeye getirici bir tepkiyi tetikler.

Örneğin kandaki kalsiyum düzeyi, kandaki oranına bağlı olarak, kemiklere kalsiyumu saklamaları ve böbreklere vücuttan atmaları için emir veren paratiroid hormonları tarafından denetlenir.

Örneğin kalsiyum oranı çok fazla düşerse, paratiorid eksikliği belirler ve kemiklere kalsiyum açığa çıkartmalarını söyleyen ve böylece kandaki kalsiyum oranını artıran paratiroid hormonunu salgılar.

SAĞLIKLI KALMANIZ İÇİN AYDA BİRKEZ DE OLSA REFLEKSOLOJİ YADA KOMPLE VÜCUT MASAJI YAPTIRMANIZ İÇİN KÜÇÜK BİR ANLATIM.
TÜM SORULARINIZ VE RANDEVU İÇİN +90532 297 9235
Şahin SANDALCIOĞLU

Uzman Sosyolog-Refleksolog

KAYNAK
Prof. Dr. David Tracey
Prof. Dr. Peter Baume
Prof. Dr. Kurt H. Albertine
Prof. Dr. Laurence Garey
Prof. Dr. Frederick Rost

Prof. Dr. Phil Waite

28 Haziran 2015 Pazar

SOLAR PLEKSUS

SOLAR PLEKSUS

Solar pleksus karnın arkasında, karın aortu üzerinde yoğun bir sinir hücreleri ağıdır.
Solar pleksus diyaframın hemen altında karın atardamarı çevresinde konumlandığı için anatomik olarak karın içi sinir ağı adıyla da bilinir.

Solar pleksus otonom sinir sisteminin bir parçasıdır ve ondan dallanan sinir lifleri karın içine tamamen yayılır. Bunlarla beraber solar pleksus böbrekler, dalak, karaciğer ve pankreası kontrol ettiği gibi bağırsak kasılması ve böbrek üstü bezi gibi hayati vücut fonksiyonlarını da düzenler.

Solar pleksus bölgesinden sıklıkla ‘midenin çukuru’ olarak bahsedilir. Solar pleksusa gelen bir darbe şiddetli ağrıya ve solunum güçlüğüne sebep olabilir. Bunun sebebi diyafram, göğüs ve karın kaslarının geçici olarak felcidir.

SAĞLIKLI KALMANIZ İÇİN AYDA BİRKEZ DE OLSA REFLEKSOLOJİ YA DA KOMPLE VÜCUT MASAJI YAPTIRMANIZ İÇİN KÜÇÜK BİR ANLATIM.

TÜM SORULARINIZ VE RANDEVU İÇİN +90532 297 9235
Şahin SANDALCIOĞLU

Uzman Sosyolog-Refleksolog
KAYNAK
Prof. Dr. David Tracey
Prof. Dr. Peter Baume
Prof. Dr. Kurt H. Albertine
Prof. Dr. Laurence Garey
Prof. Dr. Frederick Rost
Prof. Dr. Phil Waite




27 Haziran 2015 Cumartesi

FEOKROMASİTOMA HASTALIĞI

FEOKROMASİTOMA

Feokromasitoma böbreküstü bezinin medullasını veya ilgili dokuları etkileyen bir tümördür. Epinefrin (adrenalin) ve norepinefrinin (noradrenalin) aşırı üretimine neden olur.

Bu tümörler en sık olarak genç ve orta yaşlılarda görülür ve genellikle kötü huylu değildirler. Belirtiler arasında şiddetli baş ağrısı, hızlı kalp atışı ve çarpıntısı, terleme, karın ağrısı, sinirlilik, huzursuzluk ve kilo kaybı vardır.

Hastalarda kan basıncı genelde yüksektir ve teşhis, kan veya idrardaki yükslmiş hormon seviyelerine dayanır.

TÜM SORULARINIZ VE RANDEVU İÇİN +90532 297 9235
Şahin SANDALCIOĞLU Uzman Sosyolog-Refleksolog

KAYNAK
Prof. Dr. David Tracey
Prof. Dr. Peter Baume
Prof. Dr. Kurt H. Albertine
Prof. Dr. Laurence Garey
Prof. Dr. Frederick Rost
Prof. Dr. Phil Waite


ADDİSON HASTALIĞI VE TEDAVİSİ

ADDİSON HASTALIĞI VE TEDAVİSİ

Bu nadir hastalık esas olarak 30 ila 50 yaş arasındaki insanları etiler. Böbreküstü bezlerinin kısmen ve derece derece yok olması sebebiyle olur. Bu bezler, böbreklerin üzerinde yerleşmişlerdir.
Vücut metabolizması için çok önemli olan hidrokortizon (kortizon) gibi steroidleri üretirler. Addison hastalığında böbreküstü bezinin dış bölümü yok olur ve böbreküstü bezleri vücudun ihtiyaçları için yeterince hidrokortizon üretemezler.

Yıkımın sebebi vücudun kendi hücrelerini yok ettiği bir otoimmün süreçtir.

Teşhiş kan testlerinde düşük hidrokortizon seviyesi görüldükten sonra konulur. Erken belirtiler iştah ile kilo kaybı, ve yorgunluk ve güçsüzlük hissinin artmasıdır. İshal, kabızlık, ve hafif hazımsızlık ile birlikte bulantı ve kusma gibi karın bölgesi belirtileride olabilir. Genelde cilt rengi koyulaşır.
Tedavi edilmezse akut böbreküstü bezi yetmezliği ve komaya yol açabilen bu durum hastanede acil tedavi gerektirebilir.

SAĞLIKLI KALMANIZ İÇİN AYDA BİRKEZ DE OLSA REFLEKSOLOJİ YADA KOMPLE VÜCUT MASAJI YAPTIRMANIZ İÇİN KÜÇÜK BİR ANLATIM.

TÜM SORULARINIZ VE RANDEVU İÇİN +90532 297 9235
Şahin SANDALCIOĞLU
Uzman Sosyolog-Refleksolog

KAYNAK

Prof. Dr. David Tracey
Prof. Dr. Peter Baume
Prof. Dr. Kurt H. Albertine
Prof. Dr. Laurence Garey
Prof. Dr. Frederick Rost
Prof. Dr. Phil Waite


26 Haziran 2015 Cuma

BÖBREK ÜSTÜ BEZİ - HORMONLAR

SAĞLIKLI KALMANIZ İÇİN AYDA BİRKEZ DE OLSA REFLEKSOLOJİ YADA KOMPLE VÜCUT MASAJI YAPTIRMANIZ İÇİN KÜÇÜK BİR ANLATIM.

BÖBREK ÜSTÜ BEZİNİN İÇ BÖLÜMÜNDE ÜRETİLEN HORMANLAR

Böbrek üstü bezinin iç bölümü sinirsel dokudan (sinir dokusu) türemiştir ve epinefrin (adrenalin) ve norepinefrin (noradrenalin) üretimi ve salgı ile ilgilidir.

Bu hormonlar kalp atış hızının artmasına, solunum yollarının genişlemesine ve enerji için glikojenin parçalanarak glikoza dönüşmesine neden olurlar.

Bütün bunlar vücudu acil durumlarla baş edebilmek için donanımlı hale getirir.
Epinefrin (adrenalin) hormonu, gerginliğe cevap olarak böbrek üstü bezinin iç bölümünden salınır. Epinefrin kalp atış hızını, kan basıncını ve kaslara giden kanı arttırır.

Karaciğerin kana glikoz vermesine neden olur. Bu değişiklikler vücudun gerginlik ve tehlike durumlarında görev yapabilmesine imkan verir. Eğer böbrek üstü bezleri tarafından üretilen hormonların seviyeleri normalin altına düşer veya üstüne çıkarsa, sonuçta çeşitli bozukluklar oluşur.

TÜM SORULARINIZ VE RANDEVU İÇİN +90532 297 9235
Şahin SANDALCIOĞLU
Refleksoloji ve Masaj Uzmanı

KAYNAK
Prof. Dr. David Tracey
Prof. Dr. Peter Baume
Prof. Dr. Kurt H. Albertine
Prof. Dr. Laurence Garey
Prof. Dr. Frederick Rost
Prof. Dr. Phil Waite



24 Haziran 2015 Çarşamba

AYAK - EL - REFLEKSOLOJİ TANIMI

AYAK - EL - REFLEKSOLOJİ TANIMI

Her ayakta 7000 üzerinde sinir ucu 26 kemik 107 bağ ve 19 kas vardır.
Refleksologlar ayak tabanını bir fihrist olarak görürler yada bir uzaktan kumanda vücudun tüm noktalarına ulaşmamızı sağlayan bir kumanda…

Yeryüzündeki bütün canlıların sinir sistemi vardır… Ayrıca her organın bir damar sistemi vardır… Refleksoloji kılcal damarları konu edinir. Bu damarlar insanlarda ayak tabanı ve ellere kadar uzanır.
Kılcal damarlar kanın boşaltım organı olan ayakların belli noktalarına kanı taşırlar ve orada boşaltırlar. Bu işlem sırasında eller by-pass görevi görür. Ve boşaltımda herhangi bir problem kanın temizlenmemesine yol açabileceğinden hastalıklara sebep olur.

Refleksoloji, vücuttaki tüm bezler, organlar ve diğer kısımlar ile bağlantılı olarak ayak ve el refleks bölgeleri olduğundan yola çıkan bir bilim dalıdır.
Refleks bölgeleri tedavisi, bu refleks bölgelerine başparmak ve parmakların uygulanmasıyla yapılan manuel metottur.

Geçmişte yaşayan insanlar çoğu zaman yalın ayak yada tabanı toprakla temas eden ince derili ayakkabıları giyip doğal yollarla kendi vücut dengelerini koruyabiliyorlardı ama günümüz insanının doğal yaşam alanlarının daralması betonlaşma ve kalın tabanlı ayakkabılar bu doğal teması engellediği için insanlar daha fazla hastalanmaktadırlar.

KAYNAK: Psikolog Refleksolog   (ISBN: 978-605-4048-05-02)

Halil TABUR – Esat B. Z. BAŞARAN

BAY, BAYAN AYRIMI YAPMADAN MEB SERTİFİKAM İLE HİZMET VERMEKTEYİM. TÜM SORULARINIZ VE RANDEVU İÇİN

Şahin SANDALCIOĞLU+90532 297 9235
Uzman Sosyolog-Refleksolog

23 Haziran 2015 Salı

REFLEKSOLOJİ NEDİR - REFLEKSOLOJİ TARİHİ

REFLEKSOLOJİ NEDİR?

Refleksoloji, bugün destekleyici ya da tamamlayıcı tedavi dediğimiz terapiler arasında yer almaktadır.

Yaklaşık on iki bin yıllık bir geçmişi olan refleksolojinin ilk uygulama yeri, geleneksel tıbbın doğuş ve uygulama yeri olan eski Çin ve Mısır’dır. Bu yönteme göre ellerimiz ve ayak tabanlarımızda vücudumuzun son bulduğu sinir noktaları mevcuttur.

Bir başka deyişle her organın, el ve ayak tabanında yansıdığı bir nokta vardır. Örneğin; ayaktaki karaciğer noktasına yapılan refleksoloji uygulaması karaciğeri uyarır.
Refleksoloji, sinir noktalarını belirli tekniklerle uyarmanın ortaya elektrokimyasal mesajları çıkardığını bunun da nöronların yardımı ile ilgili uyardığını savunur.

Günümüz dünyasında refleksoloji sadece uzakdoğuda değil, Amarika ve Avrupa’da yaygın biçimde sinirlerle ve nörolojiyle ilgili birçok alanda tamamlayıcı bir çalışma yöntemi olarak kullanılmaktadır.
Tarihte İnka ve Çin medeniyeti; migren, bel boyun fıtığı, troid ve mide rahatsızlıkları olmak üzere bütün nörolojik hastalıklarda bu yöntemi uygulamışlardır. Bunun yanı sıra refleksoloji terapisinin bireyi günlük stres ve anksiyeteden uzaklaştırıp rahatlattığı, depresyon ve panik atak rahatsızlığına iyi geldiği bilinmektedir.


TÜM SORULARINIZ VE RANDEVU İÇİN +90532 297 9235
Şahin SANDALCIOĞLU
Uzman Sosyolog-Refleksolog

22 Haziran 2015 Pazartesi

MESANE SORUNLARI – ÇÖZÜMLERİ

MESANE SORUNLARI – ÇÖZÜMLERİ

(Mesane iltihabı, idrar kaçırma)

Mesane sorunları her zaman çok rahatsız edicidir. Bu tür sorunlarda vücuda uygun çözümler üretmek gerekir. İdrar yapmanın problem olduğu vakalarda (refleksoloji) masajından yarım saat önce, yaklaşık bir litre su içilmelidir.

Böylece temizlenme süreci desteklenmiş olur.  İdrar tutamama sorunlarında ise idrar kaslarının refleks noktaları uyarıldığında sorunlara fayda sağlamaktadır.

DÜZENLİ REFLEKSOLOJİ SEANSLARIYLA MESANE SORUNLARINDAN KURTULMUŞ OLURSUNUZ.
BAY, BAYAN AYRIMI YAPMADAN MEB SERTİFİKAM İLE HİZMET VERMEKTEYİM.


TÜM SORULARINIZ VE RANDEVU İÇİN +90532 297 9235
Şahin SANDALCIOĞLU
Uzman Sosyolog-Refleksolog

19 Haziran 2015 Cuma

GÖZ VE KULAK SORUNLARI TEDAVİSİ

GÖZ VE KULAK SORUNLARI

Suni ışık altında ve bilgisayarda çalışmak, televizyon izlemek, kötü hava şartlarında araba kullanmak ve havada bulunan tahriş edici maddeler gözlerimizi rahatsız edip yormaktadır.

Kulak ağrılarında ise uzman doktorların teşhis etmesi gereken, görünmeyen enfeksiyonlara dayalı süreçler oluşmaktadır.

Refleks bölgeleri (ayak el )masajı, gözlerin kendine gelmesini ve kulak ağrılarının azalmasını desteklemektedir.

Şahin SANDALCIOĞLU
Uzman Sosyolog-Refleksolog

+90532 297 9235

17 Haziran 2015 Çarşamba

ENERJİ SORUNLARI HALSİZLİK ÇÖZÜMÜ

ENERJİ SORUNLARI VE HALSİZLİK

Günümüzde birçok insan kendini nasıl rahatlatacağını ve nasıl yeniden canlandıracağını bilememektedir. Sürekli bir koşuşturmaca, iş ve özel hayatın sırtımıza yüklediği yükler, vücudumuzda izlerini bırakmaktadır.

 Gerilme ve gevşeme arasındaki ritmik değişim, dengeli bir enerjinin ön koşulunu oluşturmaktadır. Refleks bölgeleri masajı (ayak masajı) kişiye kısa sürede enerji verir; birkaç seans uygulamasında ise enerjinin bütün vücuda dengeli bir şekilde dağılmasını sağlar.


TÜM SORULARINIZ VE RANDEVU İÇİN +90532 297 9235
Şahin SANDALCIOĞLU
Uzman Sosyolog-Refleksolog

15 Haziran 2015 Pazartesi

DEPRESYON - STRES ÇÖZÜMLERİ

DEPRESYON - STRES ÇÖZÜMLERİ

Başta ‘panik bozukluk’ olmak üzere birçok psikiyatrik bozuklukta ve bazı fiziksel hastalıklarda (troid bezinin aşırı çalışması, kan şekeri düşüklükleri, enfeksiyon hastalıkları kansızlık gibi…) görülebilen aniden beklenmedik bir anda, herhangi bir yerde ortaya çıkan; yoğun kaygı, bunaltı, kaygı karışımı bir nöbettir.

PANİK ATAK VE REFLEKSOLOJİ İLİŞKİSİ


Depresyon tedavisine ek olarak panik atakta otonom sinir sisteminin düzenlenmesi ve troid bezinin çalışma düzeninin sağlanması amaçlanmaktadır.

Şahin SANDALCIOĞLU
Uzman Sosyolog-Refleksolog

GSM: +90532 297 9235

YÜKSEK-DÜŞÜK TANSİYON ÇÖZÜMLERİ VE TEDAVİSİ

YÜKSEK-DÜŞÜK TANSİYON ÇÖZÜMLERİ VE TEDAVİSİ

REFLEKSOLOJİ İLE YÜKSEK - DÜŞÜK TANSİYON DÜZENLEMESİ


Beyinde kan basıncını kontrol eden sempatik ve parasempatik bölgelerin düşük ya da yüksek tansiyon durumuna göre farklı el ve ayak uzantılarından uyarmaya dayanan Refleksoloji ile düşük tansiyon ve yüksek tansiyon el ve ayaktan dengelenir. Bununla ilgili yapılan çalışmalarda başarı sağlanmıştır. Yaklaşık seans sayısı 8 ila 10 dur.

TÜM SORULARINIZ VE RANDEVU İÇİN +90532 297 9235
Şahi SANDALCIOĞLU
Uzman Sosyolog-Refleksolog



BEL-BOYUN FITIĞI TEDAVİ YÖNTEMLERİ İZMİR

BEL-BOYUN FITIĞI TEDAVİ YÖNTEMLERİ İZMİR

BEL FITIĞI
Bel bölgemizde bulunan omurgaların arasındaki kıkırdak yapının omurilikten çıkan sinirlerin sıkıştırılmasıdır.
Çekirdek dediğimiz kısmın, bağ dokusu dediğimiz kısmın elastik kısmı yırtılarak, omirilik kanalı ve sinir köklerine baskı yapacak şekilde yırtılmasına bel fıtığı denir.

BEL FITIĞININ NEDENLERİ
-Yaşa bağlı olarak gelişen dejerasyon
-Ters hareketler
-Düşme
-Ağır bir şey kaldırma

BEL FITIĞININ BELİRTİLERİ
-Belde ve bacakta dayanılmaz ağrılar
-Hareketlerde kısıtlılık
-Topallayarak yürüme
-Vücudun bir tarafa doğru yamulmaya başlamış, çarpık hale gelmiş olması

Bel fıtıkları genellikle erişkin yaşlarda görülen bel ve bacakların en başta gelen nedenlerindendir
Erkeklerde kadınlara göre 1,7 kat daha fazla rastlanır.

BOYUN FITIĞI
Boyunda 7 adet omur cismi bulunur. Yapıları itibari ile bir üstteki bölümde anlatılan bel omurlarından tek farkları, daha küçük olmalarıdır. Her omurga arasında yastıkçık dediğimiz kıkırdaklar mevcuttur. Bu kıkırdak yapının yırtılarak omurga içinde seyreden omurilik veya kolla dağılan sinirlere baskı yapması sonucu oluşan hastalığa boyun fıtığı denir.

BOYUN FITIĞININ RİSK FAKTÖRLERİ
-Ani ve güçlü boyun hareketleri
-Ağır kaldırmak
-Ani, ters dönüşler
-Araba kullanırken emniyet kemeri takmadan ani fren yapılması
-Geçirilmiş boyun travması
-Spor yaralanmaları

BOYUN FITIĞININ BELİRTİLERİ
-Şiddetli boyun ağrısı veya kolla vuran ağrı
-Orta düzeyde sık tekrarlanan ağrılar
-Ağrıyla birlikte kolda kuvvetsizlik
-Ağrıyla birlikte kol ve ayaklarda uyuşma
-Kol ve ayaklarda giderek artan güç kaybı

REFLEKSOLOJİNİN BEL - BOYUN FITIĞI TEDAVİSİNDEKİ YERİ;

Refleksolojinin bel, boyun fıtıklarında düzeltici etkisi temelde gerilen ve sıkışan sinirlerin yumuşatılıp, basının ortadan kaldırılması ve sıvı dengesinin tekrar kurulmasına dönük bir amaç hedeflenir. Bel ve boyun fıtığının oluşmasına neden olan en önemli faktörlerden birisi olan sinir ve stres hali refleksoloji sonrasında ortadan kaldırılarak vücut üzerinde bir gevşeme hali oluşturulur. Bu amaçla ayaklarımız üzerinde sadece omur bölgeleri değil stres oluşumuna neden olan ve vücuttaki genel gerginlikle ilişkisi olan organların da ayak tabanındaki sinir izdüşümleri uyarılarak vücutta genel bir gevşeme oluşturulur.
Refleksoloji ile vücuttaki kas sistemi ve omurlarımızı saran lenfler gevşetildiği için bu anlamda Refleksoloji etkili çözümdür.

 TÜM SORULARINIZ VE RANDEVU İÇİN   +90532 297 9235
Uzman Sosyolog-Refleksolog - Şahin SANDALCIOĞLU


NOT: Sağlık sorunlarından uzak kalmanın en doğal yolu 20 günde bir; Sağlık Bakanlığınca Tamamlayıcı Tıp olarak onaylanan Refleksoloji seansı almaktır.


GELENEKSEL VE TAMAMLAYICI TIP UYGULAMALARI REFLEKSOLOJİ YÖNETMELİĞİ 27 EKİM 2014TARİHLİ VE 29158 SAYILI RESMİ GAZETE’DE YAYIMLANARAK YÜRÜRLÜĞE KONULMUŞTUR.


13 Haziran 2015 Cumartesi

VÜCUT SIKILAŞTIRMA YÖNTEMLERİ İZMİR

VÜCUT SIKILAŞTIRMA YÖNTEMLERİ İZMİR

KARIN, BASEN, BEL VE İÇ BACAK KISIMLARINDA DİYETLE VE SPORLA BİR TÜRLÜ GİTMEYEN FAZLALIKLARINIZ VE SARKMALARINIZ VARSA!
AMELİYAT VEYA İLAÇLI YÖNTEMLER DÜŞÜNMÜYORSANIZ…

Vücudunuzun sarkmış kısımlarına profesyonel bir şekilde masaj yaptırarak hücreleri harekete geçirebilirsiniz. Doğal bir biçimde sağlanan kolajen oluşumu cildin sıkılaşmasına yardım eder. Haftada bir kere uygulanan masajın etkisi sıkılaştırma da büyük rol oynar.

MASAJIN BİLİMSEL ETKİLERİ

Mekanik Etkileri
1- Deriye Olan Etkileri
Ter bezlerinin ter üretimini artırarak üre ve diğer atık maddelerin atılımını sağlar. Kapillar dilotasyonu ile hiperemi sağlar. Sebum salgısını artırarak derinin yumuşamasını ve enfeksiyonlara karşı direncini sağlar. Derinin elastikiyetini artırır.
Derinin kan dolaşımını artırarak hücrelerin beslenmesini ve rejenerasyonunu sağlar. Fibrosis oluşumunu önler. Scarların gevşemesini sağlar.

2- İç Organlara Etkileri
Akciğerlerde mukusun çözülmesini sağlar. Kan dolaşımı ve lenf drenajını artırarak daha fazla idrar çıkışını sağlar. Parasempatik sinir sistemi yolu ile sindirimi kolaylaştırır. Kalın bağırsağın peristaltik hareketlerini artırarak konstipasyon ve gaz problemlerini çözer. Abdominal distansiyonu azaltır.

FİZYOLOJİK ETKİLERİ
1- Dolaşım Sistemine Etkileri
. Venostazı önler.
. Arteriyel dolaşımı artırır.
. Kalbin hızını yavaşlatır.
. Venöz dönüşe yardımcı olur.
. Hemodilüasyona yardımcı olur.
. Lenfa drenajını artırarak ödemi engeller.
. Düzenli olarak yapılan masaj lökosit miktarını artırarak bağışıklık sistemini güçlendirir.

2- KAS VE İSKELET SİSTEMİNE ETKİSİ
. Kan dolaşımını artırarak kasın daha fazla besin ve oksijen almasını sağlayarak kas yorgunluk ve ağrılarını azaltır.
. Kas atrofilerini önler.
. Atrofik kasların toparlanmalarını sağlar.
. Kaslarda biriken toksik maddelerin lenfatik ve venöz dolaşıma katılmasını sağlar.
. Kasların kan dolaşımını artırarak laktik asitin kastan uzaklaştırılmasını sağlar.
. Kaslarda spazm ve krampları önler.
. Kemiğin beslenmesine yardımcı olur.

 TÜM SORULARINIZ VE RANDEVU İÇİN +90532 297 9235
Şahin SANDALCIOĞLU
Uzman Sosyolog-Refleksolog

2 Haziran 2015 Salı

REFLEKSOLOJİNİN FAYDALARI

REFLEKSOLOJİNİN FAYDALARI

RAHATLATIR:  Refleksoloji derin bir rahatlama terapisidir. Bazı insanlar refleksolojiyi sadece rahatlama kısmından yararlanmak için yaptırırlar.

GENEL RUH HALİNİZİ GELİŞTİRİR: Refleksoloji aslında kutsal bir terapidir. Tüm gün vücut balansınızı kurar ve sizi hastalıklardan korur.

STRESTEN ARINDIRIR: Refleksoloji daha rahat ve dengeli hissetmenizi sağlar. Gün içerisinde kendinize ayırdığınız 1 saattir ve yaşadığınız stres düzeyinizi azaltır.

GERGİNLİĞİNİZİ ALIR:  Vücudumuzun her noktasının gün içerisinde ne kadar gerildiğini tahmin edemezsiniz. Vücuttaki gerginliği atmak için refleksoloji en iyi yöntemdir.

KAN DOLAŞIMINI HIZLANDIRIR: Refleksoloji vücuttaki kan dolaşımını güçlendirir. Özellikle de ayak ve bacak bölgelerinde.

DETOKS ETKİSİ VARDIR: Refleksoloji vücutta detox etkisi yaratır. Bu yüzden refleksoloji tedavisinden sonra toksinlerin atılması için çok fazla su içmek gerekmektedir.

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİRİR: Refleksoloji tekniğiyle ve vücudu ısıtma teknikleriyle bağışıklık sistemini güçlendirmek mümkündür.

UYKUNUZU DÜZENE SOKAR: Refleksoloji tedavisine başladıktan sonra daha rahat uyuyacağınızı hissedeceksiniz özellikle tedaviden sonra.

BEYNİNİZİ DİNLENDİRİR: Refleksoloji fiziksel bir terapi olsa dahi duygusal ve zihinsel düzeyde de çalışılabilir. Rahatlamak için kendinize hediye edeceğiniz bir refleksoloji seansıyla aynı zamanda beyninizi de dinlendirir ve yavaşlatırsınız.


ENERJİNİZİ YÜKSELTİR: Birçok insan kendini tembel hissettiğini söyler aslında. Bu vücudunuzun düzgün çalışamadığını gösterir. Refleksolojinin dengeleyici etkisi aynı zamanda kendinizi enerji dolu ve canlı hissetmenizi sağlar.


+90532 297 92 35
Şahin SANDALCIOĞLU
Uzman Sosyolog-Refleksolog

1 Haziran 2015 Pazartesi

PROTEİN

BIRAKIN TEK BİR HÜCREYİ TEK BİR PROTEİNİN BİLE TESADÜFEN MEYDANA GELMESİ BİLİMSEL OLARAK İMKANSIZDIR. SAHİP OLDUĞU KOMPLEKSLİK NEDENİYLE TEK PROTEİN MOLEKÜLÜ DARWİNİZM'E ÇOK BÜYÜK DARBEDİR VE YAŞAMIN KENDİ KENDİNE, TESADÜFEN BAŞLAMADIĞINI ACIKÇA İLAN EDER.

İlk canlı hücre nasıl oluştu sorusunu şimdilik bir kenara bırakıp bundan çok daha kolay bir soru soralım. İlk protein nasıl oluştu? Ancak evrim teorisi bu soruyu bile asla cevaplayamamaktadır.

Proteinler hücrenin yapı taşlarıdır.  Hücrelerin hem temel yapı taşı hem de karmaşık makineleridirler. Tüm bedenimizin daha geniş bir ifadeyle tüm canlılığın temelidirler.
 Eğer hücreyi dev bir gökdelene benzetirsek proteinler bu gökdelenlerin tuğlaları sayılabilirler. Ancak tuğlalar gibi standart şekil ve yapıda değildirler. En basit hücrelerde bile en az 2000 farklı türde protein bulunur.  Hücre bu kadar çok farklı proteinlerin hepsinin olağanüstü bir uyum içinde çalışması sayesinde yaşar.

Sahip olduğu komplekslik nedeniyle tek protein molekülü, Darwinizm'e çok büyük darbedir ve yaşamın kendi kendine,  tesadüfen başlamadığını açıkça ilan eder.  Proteinlerin kompleks yapısını oluşturan en temel parçalar aminoasitlerdir. Protein amino asitlerden oluşur. 
 Proteinler kendilerinden çok daha küçük parçalardan oluşur. Bu parçalar amino asit adı verilen ve karbon azot hidrojen gibi atomların farklı şekillerde birleşmesiyle oluşan moleküllerdir.  Ortalama bir proteinde 500-1000 kadar amino asit vardır.  Bazı proteinler çok daha büyüktür.

İşin en önemli yanı ise aminoasitlerin bir proteini oluşturmak için mutlaka belirli bir sıra içinde dizilmeleri zorunluğudur. Canlı bedenlerinde kullanılan 20 farklı türde aminoasit vardır.  Proteini oluşturan amino asitler  doğadaki 200 amino asitten sadece 20 tanesi tarafından oluşturulur.  Bu amino asitler protein oluşturmak için birbirlerine gelişi güzel bağlanamazlar.
 Aksine her proteinin belirli bir amino asit dizilimi vardır ve bu dizilimin harfiyen tutturulması gerekir. Protein yapısındaki tek bir amino asitin bile eksilmesi veya yerinin değişmesi o proteini işe yaramaz bir molekül yığını haline getirir.
 Bu nedenle her aminoasit tam gereken yerde tam gereken sırada yer almalıdır. Canlı hücresindeki bu dizilim bilgisi DNA' da saklanır ve proteinlerde DNA' daki bu bilgi okunarak üretilir. Fakat sadece bununla da sınırlı değildir.

Bir proteinin canlı bedeninde işler halde olabilmesi için aminoasitlerin  çok fazla şartı yerine getirmeleri gerekmektedir. Amino asitler sağ elli ve sol elli olmak üzere iki çeşittir. Protein zincirindeki tüm amino asitlerin sol elli olmaları özel bir sıralama ile meydana gelmeleri ve her birinin birbirine paralel peptid  bağı adı verilen özel bir bağ ile bağlanmaları gerekmektedir.

ŞİMDİ BU ŞARTLARI KISACA ÖZETLERSEK

-Proteinlerin en küçüklerinin oluşması için dahi yüzlerce amino asit belli sayıda,  uygun çeşitte ve özel bir sıralamada dizilmelidir.

-Tek bir amino asitin fazla, eksik ya da yerinin farklı olması o proteini işlevsiz hale getirir.

-Bir proteinde bulunan amino asitlerin yalnızca sol elli olanlardan oluşması gerekir, tek bir sağ elli amino asitin araya karışması bile  o proteini işe yaramaz hale getirir.

-Amino asitlerin aralarında yalnızca peptid bağı denen özel bir kimyasal bağla bağlanması gerekir, diğer kimyasal bağlar proteinin yapısını bozar.

-Proteine işlevini kazandıran unsur onun 3 boyutlu yapısıdır. Bu 3 boyutlu yapı çoğu zaman hücre içindeki ribozom da protein sentezi yapılırken özel enzimlerin yardımıyla gerçekleşir, bu yapı birçok protein çeşidinde kendi kendine oluşamaz.  Dolayısıyla ilk işe yarar protein oluşurken çok önceden başka enzimlerin de zaten doğada bulunması gerekir ki, bu bile evrim teorisinin geçersizliğini tek başına gösterir. 

AYRICA ŞU BİLGİLERİ SİZİNLE PAYLAŞMAK İSTERİM.

Protein üretimi sırasında 300 kadar makro molekül iş birliği içinde çalışır.

80' in üzerinde ribozom proteini,  20'in üzerinde aminoasit haberci olan moleküller, bir düzinenin üzerinde yardımcı enzim, 100' ün üzerinde son işlemleri gerçekleştiren enzimler, 40 'ın üzerinde RNA molekülü muhteşem bir uyum ve işbirliği içinde çalışırlar.

BURADAN ŞÖYLE BİR SONUÇ ÇIKARTABİLİRİZ.

Protein olmadan protein oluşamaz. Protein olmadan DNA oluşamaz. DNA olmadan Protein oluşamaz. Ribozom olmadan Protein oluşmaz. RNA olmadan Protein oluşmaz. ATP olmadan Protein oluşmaz. Mitokondri olmadan Protein oluşmaz. Sitoplazma olmadan Protein oluşmaz.

Kısaca bir protein oluşması için tam bir hücre gerekir ama hücrede proteinlerden oluşmaktadır.

Yukarıda sayılan koşulların tek bir tanesinin bile kendi kendine tesadüfler sonucu gerçekleşmesi olasılık hesaplarına göre de imkânsızdır. Örneğin bilim adamları 500 amino asitten oluşan bir proteinin (binlerce amino asitten oluşan proteinlerde mevcuttur) tesadüfen oluşma ihtimali hesaplamışlar ve şöyle bir sonuca varmışlardır.

Amino asitlerin uygun dizilme ihtimali

10 üzerine 650 de bir ihtimal

Amino asitlerin sol elli olma ihtimali

10 üzeri 150 de bir ihtimal

Amino asitlerin aralarındaki peptid bağı ile bağlanmaları ihtimali

10 üzeri 150 de bir ihtimal

Toplam ihtimal

10 üzeri 950 de bir ihtimal

10 üzeri 950 rakamı 1 rakamının yanına 950 sıfırın gelmesiyle oluşacak astronomik bir sayıdır. 1 milyar sayısını yazmak için 1 rakamının yanına 9 sıfır eklendiği düşünülürse, bu sayının ne kadar büyük olduğu daha iyi anlaşılabilir.  Bir de şu gerçeği unutmayalım.
 Matematik biliminde 10 üzerinde 50 den daha düşük ihtimaller pratik olarak sıfır kabul edilir.

Bu sayının büyüklüğü anlamak için başka bir örnek ise evrendeki tüm atomların dönen elektronların sayıdır. Bu sayı yaklaşık olarak 10 üzerine 75 olarak hesaplanmıştır.

Evrimcilerin gözardı etmeye çalıştıkları bir başka nokta ise, canlılığın oluşması için, canlılığı oluşturan parçaların tümünün bir arada oluşması gerektiğidir.

Kısacası tek bir protein bile tesadüfen oluşamaz. Tek bir proteinin dahi tesadüfen oluşması imkânsızlığın bu kadar ötesinde iken, canlıların yapılarında görev yapan binlerce çeşit proteinin tesadüfen oluşup bir araya gelerek hücreleri oluşturduğunu iddia etmenin ne kadar mantık dışı olduğu ortadadır.

 Kaldı ki, hücre bünyesinde görev yapan sadece proteinler değildirler. Hücre üstün bir şuurla yaratılmış olan proteinlerin ve diğer moleküllerin aynı şuur ile eşsiz bir planla organize edilmelerinden oluşur. Hücrenin planı içinde hiçbir molekül boş yere üretilmez, her birinin kendi özelliklerine uygun bir görevi vardır.